| Beni kendi hayatımdan nasıl kurtarabilirsin? | Open Subtitles | إنسي الأمر كيف بحق الجحيم ستنقذينني من حياتي؟ |
| Bende böyle düşünüyordum. Kusursuz biri nasıl sevilir ki? | Open Subtitles | هذا ما اعتقدتة بادئ الأمر كيف نحب شخصاً كاملاً؟ |
| Sınav bu. Onunla nasıl iletişim kurduğunu anlayabilirsek onunla olmayı hak etmiş olacağız. | Open Subtitles | هذه مثل إختبار له , لو أمكنّا إكتشاف الأمر كيف سيتواصل بنا |
| Al. Sullivan'la yapacağın ufak sohbet nasıl geçecek dersin? | Open Subtitles | إليك الأمر.كيف تضن ان محادثتاَ بسيطه معها سوف تجدي؟ |
| Peki mafya olaya dahilse nasıl oluyor da tehlikeli olmuyor? | Open Subtitles | ، إن كانت العصابة متورطة في الأمر كيف يمكن أن تكون غير خطرة ؟ |
| Bunu yapacaksanız nasıl olacak peki? Acı çekecek mi? | Open Subtitles | إذا ما وافقتم على الأمر كيف ستفعلوها ، وهل سيعاني ؟ |
| Toprağınızdan daha fazla ürün alabilmek için bir tarım canavarı nasıl olunur konusunda oturup konuşmak için bir şansımız var. | Open Subtitles | لقد حظيت بفرصة لأجتمع به ونتكلم حول الأمر كيف أنه بإمكان المزارعين المكافحين القيام بتفجير مفيد لأرضهم |
| Öyle, ama o şeye dönüştüğünü biliyoruz. Sence testi nasıl geçti? | Open Subtitles | أجل ، لكن هذا هو الأمر كيف إجتاز الإختبار ؟ |
| Bu konuyu hallettiğimize göre, nasıl yapmayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | جيد، بعد أن أنتهينا من هذا الأمر كيف تخطط للقيام بالمهمة؟ |
| FBI'yla nasıl gitti? | Open Subtitles | . تجنب الأمر كيف جرى الأمر مع الفيدراليين؟ |
| Onlar annelerinden kalan şeylere, nasıl bağlı kaldığımı anlamazlardı. | Open Subtitles | سوف لن يتفهمون هذا الأمر كيف انا انا أتمسك على كل شئ كانت قد تركت لوالدتهم |
| ısmimi lekelemeye nasıl cüret edersin! | Open Subtitles | وهكذا بدأت التعود ومُسايرة الأمر كيف تجرؤ على الفرار بإسمي ؟ |
| - İşin demişken, avukatınla nasıl geçti? | Open Subtitles | بالحديث عن الأمر كيف جرى الأمر مع محاميك؟ |
| Bunu nasıl oldu da akıl edemedin? | Open Subtitles | وأن تدعي الكابتن يتولى الأمر كيف لم يطرأ ذلك على بالك؟ |
| - Lucy de ona eşlik etti. - Lucy eve nasıl döndü? | Open Subtitles | "هذا ما يمكن ل " لوسى - أن تفعله فى هذا الأمر كيف ذهبت " لوسى " إلى البيت ؟ |
| Ben hallederim. Amthor'la görüşme nasıl gitti? | Open Subtitles | سأتدبر الأمر, كيف سار الحال مع امثور ؟ |
| Bir insan insan olur da nasıl suçlu olabilir. | Open Subtitles | وبهذا الأمر... كيف لأي رجل يوصف بأنه مذنب؟ |
| Burayı nasıl bulduk? | Open Subtitles | فكر فى الأمر كيف أتينا الى هنا ؟ |
| Dale'e kurbanlarla aramda olanları nasıl anlatabildin? | Open Subtitles | - ما الأمر ? كيف استطعت ان تخبر دالى حول الضحايا وانا? |
| O kısa dışarı olmalıdır. Bunu nasıl yaptın? | Open Subtitles | لابد أنه قد حل الأمر كيف فعلت هذا ؟ |