| Prens ve Kont, kemikler kırılmadan önce herkesin sağlıklı olması konusunda ısrar ediyorlar. | Open Subtitles | الأمير و الكونت يصرون دائما أن يسترد كل شخص صحته قبل أن يكسروه |
| Prens ve onun krallığı, zavallı bir yetime gösterdiği iyi niyet sayesinde tarifsiz bir biçimde zenginleşmişti. | Open Subtitles | إغتنى الأمير و مملكته بدرجة كبيرة بسبب لطف معاملة يتيم مسكين |
| Fakat Dük gelemeyince Prens ve Leydi de iptal ettiler, efendim. | Open Subtitles | مع ذلك , في غياب الدوق الأمير و السيدة أيضا قاموا بإلغاء الموعد يا سيدي |
| Ha, işte burdasın. Inigo, prensin ahırını gördüm ve oradalardı, 4 beyaz at. | Open Subtitles | إنيجو لقد رأيت أسطبلات الأمير و هناك أربعة خيول بيضاء |
| Önce Principe'i, sonra Nona'yı öldürdü, milleti birbirine düşürdü. | Open Subtitles | قتل الأمير و قتل القزم.. ليضع كل واحد ضد الأخر |
| Principe ve Nano'yu öldürerek, benim aleyhime iş yaptın. | Open Subtitles | ..(عندما قتلتُ الأمير و (روزاريو ..وقفت ضدي مباشرة |
| Bize sadece iki , bir Prens ve bir prenses gibi . | Open Subtitles | فقط نحنُ الأثنين مثل الأمير و الأميرة |
| - Prens ve Fakir Çocuk. | Open Subtitles | إنه مثل الأمير و الفقير |
| Biliyordum. Prens ve Prenses Belinsky. | Open Subtitles | اجل لقد عرفت هذا (الأمير و الأميرة (بيلينسكيا |
| Ama bu kadın, Prens ve Abu Nazir arasındaki görüşmeyi kayda alana kadar kanıtımız yoktu. | Open Subtitles | لكن ليس لدينا دليل إلى أن رأينا ... إجتماع الأمير و ( أبو نذير ) له مقطع مرئي مسجّل . من قبل هذه المرأة |