| Siz peygamberler ve rahipler, insanların korkusundan yararlanmak için bu tanrıları yaptınız. | Open Subtitles | الأنبياء و الكهنه هم الذين يصنعون الآلهه التى ربما تقع فريسه لمخاوف البشر |
| Siz peygamberler ve rahipler, insanların korkusundan yararlanmak için bu Tanrıları yaptınız. | Open Subtitles | الأنبياء و الكهنه هم الذين يصنعون الآلهه التى ربما تقع فريسه لمخاوف البشر |
| Adem olduğuna, daha sonra gelen muhtelif peygamberlerin Kâbe'yi ayakta tuttuğuna dair bir anlayış vardır. | Open Subtitles | وبعد ذلك مختلف الأنبياء حافظوا عليه ثم ضعف على مر الزمن |
| Çevrenizdeki insanlar yaşadığınız tinsel tecrübeyi anlayabilsinler diye sahip olduğunuz tanrısal gücü dile getirmeniz, o zamanın diline çevirmeniz, benzetmelerini kullanmanız gerekir, ki bu da zaten peygamberlerin görevidir. | Open Subtitles | لديك الجوهر من القوة الروحيه التى تجعل الالفاظ واضحه هذا دور الأنبياء الترجمه الى لغة عصرك |
| Sultanımızın, peygamber sabrı vardır ancak, bu tehlikeli azınlığa ilk ve son olarak iyi bir ders verilmesinden çok memnun olacağı işaretlerini almıştır. | Open Subtitles | سلطاننا يمتلك صبر الأنبياء لكنه أعطى اشارات الآن بأنه سيكون مسرورا ان تم استيعاب هذا الدرس مرة واحدة و الى الأبد |
| Allah daha önce de buyurmuş aynı şeyleri. Nuh' a, Musa' ya, İsa' ya, bütün peygamberlere. | Open Subtitles | إذا كان الله قد آوحى ذلك من قبل , إلى نوح , و موسى , و عيسى إلى كل الرسل و الأنبياء |
| İnsanoğlu yaratıldığında, iblislerde yaratıldı... ve aynı zamanda azizler, peygamberler, sanatçılar, ve de inançsızlar. | Open Subtitles | ليسبالمخلوقاتالبشريةفقط ، .لكنأيضابالشياطين. والقديسون ، الأنبياء و الفنانون و ما لا يحصى |
| Bu durum sadece son peygamber Hz. Muhammed için değil tüm peygamberler için geçerlidir. | Open Subtitles | صورة أي من الأنبياء ليس فقط النبي الأخير محمد |
| Musa'nın diyar diyar gezerken, Tevrat ve İncil'deki diğer tüm peygamberler gibi O'nun da bir bağlantı aradığına inanıyorum. | Open Subtitles | مثل موسى كان يبحث حينما كان يطوف بالوديان مثل كل الأنبياء الاخرون منذ القدم وبالعهد الجديد فى بحثهم |
| Kendisinden önceki peygamberler gibi, O da Allah'ın kendisine basiret verdiğine inanmaktaydı. | Open Subtitles | مثل غيره من الأنبياء السابقين آمن ان الله أعطاه البصيره |
| Tanrı peygamberler ve elçileri aracılığıyla çocuklarıyla konuşur. | Open Subtitles | الله يتحدث مع عبيده عن طريق الأنبياء والرسل |
| Sadece, Yeremya'nın sahte peygamberler uyarısını hatırlatırım. | Open Subtitles | أذكر فقط تحذير إرميا من الأنبياء الكذبة. |
| Biliyor musun peygamberlerin, tek Tanrı'yı neyin beklediğini söylediğini? | Open Subtitles | هل تعرف الأنبياء ما يقولون ينتظر إله واحد التي يتم إرسالها؟ |
| Mecdel kışlalarında, peygamberlerin küçük bir muhabbeti geçiyordu. | Open Subtitles | كان هناك حديث القليل من الأنبياء في الثكنات المجدلية. |
| Kardeşler, yazılmış olanlardan ve peygamberlerin söylediklerinden bahsedelim. | Open Subtitles | يسوع: الأخوة، دعونا نتحدث عن ما هو مكتوب وما الأنبياء كما قال. |
| Allah'ın dünyaya kaç tane peygamber gönderdiğini söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | أخبرني كم عدد الأنبياء الذين أرسلوا في الأرض؟ |
| Hatta birçok peygamber sesler duyduklarını itiraf etmiştir. | Open Subtitles | في الحقيقة الكثير من الأنبياء اعترفوا بسماع أصوات |
| Kaç tane din yalancı peygamberlere karşı uyarıyor? | Open Subtitles | كم من الأديان حذّر من الأنبياء المزيّفين؟ |
| kahinler dev tuzdan arıtma tesislerinden su elde etmezler. | TED | الأنبياء لا يولدون المياه من محطات التحلية الضخمة. |
| Peygamberleri aradığı zamandı ve seyahati boyunca birçok mübarek insanla karşılaştı ama aradığı cevapları bulamadı. | Open Subtitles | ،كانت تلك فترة الأنبياء المتجوّلين ،وصادف أثناء جولاته رجال دين ولكنهم لم يملكوا الحلول التي ينشدها |
| Ülkemizin kürsülerinin ardına sinen sahte peygamberlerden | Open Subtitles | من الأنبياء المزيّفين المنكمشين وراء منابر أمتنا |