| Seçim bölgesinde herhangi bir yanlışlığı var mı diye araştırmakla görevlendirildim. | Open Subtitles | لذا ,فقد طُلب منى ازالة الأوساخ فى دائرته الأنتخابية |
| Affedersin ama, birlikte olduğun kadın Seçim kampanyası gezisinde öldürüldü. | Open Subtitles | المعذرة ، لكن المرأة التي كنت تطارحها قـُتلت أثناء الحملة الأنتخابية. |
| Başta kendim için referans olsun diye yazmıştım fakat sonra Seçim danışmanım, daha geniş çaplı bir sürümünü yayınlamamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد ألفته فقط لنفسي ولكن عندها مشرفي في الحمله الأنتخابية قال يجب أن ننشره |
| Önce benim park departmanında çalışmama izin vermediler, şimdi de Seçim kampanyası yürütmeme. | Open Subtitles | أولا : هم لا يدعوني أن أعمل في القسم و الأن لا يدعوني أقوم بحملتي الأنتخابية |
| Artık Seçim kampanyanı yürütemeyeceğiz. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نقوم بإدارة حملتك الأنتخابية بعد الأن |
| Bugün Seçim kampanyalarının bitişiyle büyük gösteriler düzenlendi. | Open Subtitles | اليوم، مسيرات ضخمة أغلقت الطريق على الحملات الأنتخابية |
| Seçim kampanyasının en büyük destekcisiydim. | Open Subtitles | أنا كنت مساهما كبيرا في حملته الأنتخابية |
| Ve bahsettiğim bu birçok kişi, Seçim kampanyamın sponsorları. | Open Subtitles | و معظم من أتحدث عنهم يتبرعون لحملتي الأنتخابية |
| Seçim kampanyasıyla daha çok bir arada olacağız. | Open Subtitles | سنكون معا أكثر إلان آثناء الحملة الأنتخابية |
| Umarım Seçim kampanyanı etkilemez. | Open Subtitles | أتمنى بأنه لا يؤثر على حملتك الأنتخابية |
| Milletvekili Bay Sandbach, Seçim bölgesine gidecek. | Open Subtitles | السيد عضو البرلمان ساندباش ذاهب إلى دائرته الأنتخابية... |
| 18 ayımı Seçim çalışmaları ile harcar. | Open Subtitles | سأقضي 18 شهراً في الحملات الأنتخابية |
| Karısı şu an Seçim turnesinde. | Open Subtitles | لأنها بالحملة الأنتخابية |
| Bir arkadaşının Seçim kampanyasına yardım edeceği Alabama'ya tayin istiyor ve onaylanıyor. | Open Subtitles | بالانتقال إلى (ألاباما) حيث يساعد .صديق على حملته الأنتخابية |
| Seçim yılındayız, Bob. | Open Subtitles | (نحن بالسنة الأنتخابية, (بوب |