| Ruh ikizi olmalısınız. Senin yaşça büyük, Kadın halin gibi. | Open Subtitles | لابد أن تكون توأم روحها, فهي نسختك الأنثوية الأكبر عمراً |
| Her buluşmada Kadın ve erkek enerjisinin dengede olması önemlidir. | Open Subtitles | في كل لقاء، من الجيد إجتماع الطاقة الأنثوية والذكورية |
| kadınsı kıyafetleri her zaman çok sevdim ama giymeye hiç cesaret edemedim. | Open Subtitles | أحببتُ الملابس الأنثوية دائماً لكنّي لم أهتمّ بإرتدائهم أبداً |
| Belki de, insanlığın bildiği en önemli, psikolojik kadınsal öğe. | Open Subtitles | ولعلها أهم المكونات الأنثوية النفسية ... التي عرفتها البشرية ... |
| Doktor bey, ördeklerin dişi anatomisinin üreme bölgesinin tecavüze direnebileceği noktasına kadar evrimleştiğini savundunuz mu? | Open Subtitles | دكتور، هل قلتَ أن تكوين الأعضاء الأنثوية في البط قد تطور إلى درجة أن |
| Burada bir erkeğin hakimiyeti altındaki bir kadının büyüleyiciliği ve zerafeti... | Open Subtitles | هنا، في قلب التسيد الذكوري، واحة من السحر والروعة الأنثوية. |
| Ayrıca, küçük Clark'ı ilk gördüğümde ince Kadınlık duygularım incinmedi. | Open Subtitles | بجانب، أحاسيسي الأنثوية الحساسة لم تهان المرة الأولى عندما لمحت (كلارك) الصغير |
| Kadın fantazisinde oldukça fazla arzu barınmaktadır. | Open Subtitles | وكيف أن الخيالات الأنثوية تحمل قدر كبير جداً من الرغبة |
| Bir ara Kadın iç çamaşırı gördüğümü hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتعرفين, أتذكر رؤية بعض الملابس الداخلية الأنثوية |
| Ve şimdide Kadın sağlığına gelelim. | Open Subtitles | الآن لنعرّج على صحّة المرأة أظهرت دراسة حول الحياة الجنسية الأنثوية |
| Hayır,benim kadınsı vücut hatlarımı korumam gerekiyor, ya da ondan geriye kalanı... | Open Subtitles | لا , يجب أن أحرص على هيأتي الأنثوية أو على الأقل ما تبقى منها |
| kadınsı güçlerimi daha iyi anlamak istedim. | Open Subtitles | إنضميت إلى الطائفة كي أحقق مفاهيم عظيمة من قواي الأنثوية |
| Erkeksi ve kadınsı taraflarımız birbirini tamamlıyordu. | Open Subtitles | أنه كأن الجهتين الذكورية و الأنثوية قدمت أفضل ما في كل منها. |
| kadınsal gücümüzü ifade etmek için ezici ataerkil toplumla savaşmaktan hoşlanıyoruz. | Open Subtitles | مثل محاربة مجتمع ذكوري مستبد لفرض القوة الأنثوية |
| Karımın iş yerinde karşılaşmıştık. Sen bir takım kadınsal işhtiyaçlarını hallediyordun hani? | Open Subtitles | التقينا في صالون زوجتي أجل, كنت تقضين متطلباتك الأنثوية |
| Senin kadınsal mevzularını tartışmak istemiyorum... sanırım senin bana ders vermen için şu an gerçekten iyi bir zaman. | Open Subtitles | لا أريد نقاش أمورك الأنثوية حسناً, أعتقد أن الآن وقتٌ جيد لتوعظني |
| Burada dişi hormonların iktidarsızlığa sebep verdiği söyleniyor. | Open Subtitles | في هذه يقولون الهرمونات الأنثوية تسبب عجز جنسي. |
| Sizin gibi östrojen seviyeleri tavan yapmış iki kadının göz göre göre operasyonumuzu mahvetmesine izin vermeyeceğiz! | Open Subtitles | تأتون بهرموناتِكم الأنثوية تطيرون بأقصى سرعه وتخرجون في منتصف الإضاءة وتفسدون الأمور لنا، |
| Kadınlık organlarında yanlış giden bir şeyler bulacaklar, Margot. | Open Subtitles | سيكتشفون خطباً ما بأعضائك الأنثوية (يا (مارغو |
| Ancak dişilik zarafetiniz nedeniyle duygularınızı gizliyorsunuz. | Open Subtitles | ومع ذلك,فقد تدفعك رقتك الأنثوية أن تتظاهرى بالعكس |
| Ben sizin gibi kadınca oyunlar bilmem. | Open Subtitles | أفتقر إلى حيلك الأنثوية. |
| Evet, ama Loker, Kadınlığın gerçek kuralı diye bir şey yok. | Open Subtitles | - بلى .. (لوكر) , لا يوجد شيء بمسمى القاعدة الأنثوية الصحيحة. |
| - Vajinaların geçit töreni mi var? | Open Subtitles | هناك عرض للأعضاء الأنثوية ؟ |
| Ve kız hücrelerimizi baskıladığımız, içimizdeki kız ile ilişkimizi bastırdığımız için, ne olup bittiğini de hissedemiyoruz. | TED | ولأننا قمعنا الخلايا الأنثوية بداخلنا و نفينا إنتمائنا الداخلي للفتيات فإننا لا نشعر بما يجري حولنا |
| Şimdi de taş ve sopalarla, yapay kukular uğruna birbirlerine giriyorlar. | Open Subtitles | والآن أصبحوا يقتتلون على الأعضاء الأنثوية طوال الوقت |