| Ama hücum edersek, dağınık halde ve hareketli olursak. İngilizler kimi hedefleyeceklerini bilemeyecekler. | Open Subtitles | ولكن إذا تقدمنا ، تفرقنا ، وتحركنـا فإن الأنجليز لن يعرفوا من يستهدفوا. |
| Ne de olsa biz İngilizler doğuştan dürüstüz, değil mi? | Open Subtitles | على اى حال, فنحن الأنجليز صادقون جدا بالفطرة |
| İngilizler'in sonradan isteyeceğine bakar. | Open Subtitles | هذا يتوقف عليكم أيها الأنجليز الملاعين و ما سوف تريدونه بعد ذلك |
| Her zaman söylerim, İngiliz erkeklerinin tuhaf zevkleri var. | Open Subtitles | حسناً , لا عليكِ لطالما قلت أن الأنجليز لديهم أذواق غريبة |
| Ah, neyse, boşver. Her zaman söylerim, İngiliz erkeklerinin tuhaf zevkleri var. | Open Subtitles | حسناً , لا عليكِ لطالما قلت أن الأنجليز لديهم أذواق غريبة |
| Çok iyi. İngilizlerin yararlı olmaya değer vermesi büyük bir erdem. | Open Subtitles | حسنا اذن, ان الأنجليز قادرين على تقييم الفوائد |
| Hangi ravent, talkım ya da müshil temizler içimizden şu İngilizleri? | Open Subtitles | اما بوسع اعشاب الراوند ,او الأوراق الجافة لنبات السنا أن يطرد هؤلاء الأنجليز من بلادنا؟ |
| Şu İngilizler istediğimiz susturucuları gönderseydiler ya. | Open Subtitles | الأنجليز لم يسلموا الأسلحة كاتمة الصوت التى طلبناها |
| İngilizler, Fransız direnişinin kifayet getireceğine pek inanmıyorlar. | Open Subtitles | الأنجليز لا يؤمنون كثيراً بكفاءة المقاومة الفرنسية |
| Bu birlikler, İngilizler'in aksine kış şartları içinde eğitim görmüşlerdi. | Open Subtitles | على عكس الأنجليز فقد تدربوا جيداً على مواجهة الشتاء |
| Ve ben Mani sayesinde İngilizler'in elinden kurtulup buraya gelebildim. | Open Subtitles | "ماني " ساعدني بالهروب من الأنجليز بعد معركة الأنهار الثلاثة |
| Ve ben Mani sayesinde İngilizler'in elinden kurtulup buraya gelebildim. | Open Subtitles | "ماني " ساعدني بالهروب من الأنجليز بعد معركة الأنهار الثلاثة |
| Almanlar yapabiliyorsa ingilizler niye yapamasın? | Open Subtitles | أن كان بأمكان الألمان القيام بذلك فلما لا يقومون بها الأنجليز ؟ |
| Söylediğim gibi, biz İngilizler Hindistan'da 3 koloniye sahibiz. | Open Subtitles | كما قلت، إننا الأنجليز نحكم ثلاثة مستعمرات في الهند. |
| Bir ara Bellagio'ya çok İngiliz turist gelirdi şimdilerdeyse kimse gelmiyor. | Open Subtitles | أعتاد السياح الأنجليز على الأحتشاد هنا للأحتفال |
| Bu taraftan lütfen. Hey! Bütün bu İngiliz ve Amerikalı gazeteciler nasıl oluyor? | Open Subtitles | من هنا كيف حضر كل هؤلاء المراسلون الأنجليز و الأمريكان ؟ |
| İngiliz birliklerinin komutanı, şehre doğrudan bir saldırı emri vermedi. | Open Subtitles | لكن الأنجليز خسروا ميزة المبادره القياده العامه للقوات الأنجليزيه لم تأمر بالهجوم المباشر على المدينه |
| Pek çok İngiliz'in aynı zorluğu yaşadığını duymuştum. | Open Subtitles | سمعت بأن الكثير من الأنجليز يعانون من نفس المشكلة |
| Siz İngilizlerin ifadesiyle, ben rolümü oynadım. | Open Subtitles | لقد لعبت اللعبة كما تقولوها انتم الأنجليز |
| Eğer adamları güzelce donatılırsa annem İngilizleri bertaraf edeceğinden oldukça emin. | Open Subtitles | والدتي واثقه من إنها ستكون قادره على إخراج الأنجليز. لو تم مد رجالها بالتعزيزات. |
| Birçoğu denizde İngilizlerle çarpışırken hayatını kaybedebilir. | Open Subtitles | سيموت العديد وهم يقاتلوا الأنجليز في البحر. |
| Sanırım, unvanı olan İngilizlere karşı bir zaafım var. | Open Subtitles | اعتقد ان الأنجليز ينجذبون للألقاب فى العناوين الصحفية |
| Bilgiler mektup şekilde babasından, diğer gizli finansörlerden en önemlisi de gerçekten varlarsa şu varlıklı İngilizlerden. | Open Subtitles | معلومات تأتي في شكل رسائل من أبيه ومن ممولين متحملين والأهم من ذلك، من هؤلاء الأنجليز الأثرياء |