| Her gece bu otobüse binermiş ve dün gece eve hiç uğramamış. | Open Subtitles | ويركب هذا الأوتوبيس كل مساء ولكنه لم يعد للمنزل بالأمس. |
| otobüse binmek şöyle dursun, otobüs durağına bile bakmam o zaman. | Open Subtitles | لأترك صعود الأوتوبيس لن أنظر حتى الى محطة الأوتوبيس |
| Keta'ya vardığımızda başka otobüse aktarma yapacaktık. | Open Subtitles | وعندما وصلنا إلى كويتا كان علينا تغيير الأوتوبيس |
| otobüs şöförüyle konuştum. Onun hasta ve cevap veremez bir durumda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تحدثت لسائق الأوتوبيس, وقال إنه كان يبدو مشتت ولا يستجيب. |
| Birkaç saatliğine otobüs hareket etmeyecek. Gitmeden önce yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | الأوتوبيس لن يغادر قبل بضعة ساعات هل هناك أى شيئ لأستقله قبل هذا الموعد ؟ |
| O otobüse binersen, pişman olursun belki bugün değil, belki yarın değil; | Open Subtitles | إذا ركبت هذا الأوتوبيس ستندم عليه ... . ربما ليس اليوم .. |
| Aynı yere gitmek için, aynı otobüse bindik... | Open Subtitles | في أننا وجدنا نفسنا في نفس الأوتوبيس .. ونفس المكان .. |
| 809 yerine 303 nolu otobüse binecektim. | Open Subtitles | نويت أن أستقل الأوتوبيس خط 303- بدلاً من 809 |
| otobüse bununla binemez. Onu ben götürürüm. | Open Subtitles | لا يستطيع أخذ هذه معه في الأوتوبيس - سأقله أنا - |
| Patience'ı son gördüğümde, beni bir otobüse doğru itekliyordu. | Open Subtitles | (أخر مرة رأيت فيها (بايشنس عندما أوصلتني لركوب الأوتوبيس |
| otobüse binmek beni sana getirir Yavaşla ! | Open Subtitles | لأركب الأوتوبيس الذى # # يأخذنى إليك |
| otobüse binmek beni sana getirir Yavaşla ! | Open Subtitles | لأركب الأوتوبيس الذى # # يأخذنى إليك |
| İşe gelip giderken otobüse biniyor. | Open Subtitles | وتركب الأوتوبيس من وإلى العمل |
| otobüse biniyor. | Open Subtitles | إنها تركب الأوتوبيس |
| otobüse dikkat, otobüse dikkat! | Open Subtitles | ما هذا الأوتوبيس ؟ |
| - Çabuk olalım o zaman. otobüs kaçmasın! | Open Subtitles | يجب أن نبدأ بالتحرك لا نريد أن نفوت الأوتوبيس |
| otobüs kazasında bize onlarca kişinin yaralandığı söylendi. | Open Subtitles | لقد تم إخبارنا أنه قد اُصيب عشرات الأشخاص في حادث ذلك الأوتوبيس |
| Buluşma ayarlandı, aynı otobüs durağında. | Open Subtitles | تم تحديد موعد ومكان الإجتماع ، بنفس محطة إنتظار الأوتوبيس |