| Onları iyonik enerjiden yapılmış bir tür kalem hücresine yerleştiriyor. | Open Subtitles | كلوي تُسخرها لتضع هؤلاء الأطفال في سجن من الطاقة الأيونية |
| İyonik güçlerini, oyun oynanacak hayali dünyalar yaratmak için kullanırlar. | Open Subtitles | يستخدمون طاقتهم الأيونية لخلق عوالم كاملة يلعبون فيها |
| İyonik bağ gibi değildir. | Open Subtitles | إنها ليست كالعلاقات الأيونية التي تحدّثنا عنها. |
| Ve bu transistörler beyinde iyon kanalları nasıl davranıyorsa öyle davranıyorlar. | TED | وهذه الترانزيستورات تتصرف أساسا تماما مثلما تتصرف القنوات الأيونية في الدماغ. |
| İyon kanal hareketleri gibi şeyleri kontrol eden proteinlerdir. | TED | البروتينات هي التي تتحكم بأشياء مثل حركة الأنبوب الأيونية. |
| Devasa boyuttaki iyonik güç rezervlerini kullanabilir. | Open Subtitles | -إذاً، فقد انتقل القط -بإمكانه تسخير كمية هائلة من الطاقة الأيونية |
| İyonik enerjiyle yaratılmış bir karalama canavarı. | Open Subtitles | -مخلوق الشخبطة جاء إلى الوجود بالطاقة الأيونية |
| Hayır, Galahad'ın kılıcına iyonik enerji yükledim. | Open Subtitles | كلا، لقد ركزت الطاقة الأيونية بداخل سيف (غالاهاد). |
| Chloe çocukları kaçırmak için iyonik enerjiden faydalanıyor. | Open Subtitles | -الطاقة الأيونية |
| Bu iyon toplarından birinin planlarını vermeye ne dersiniz? | Open Subtitles | إذاً , ماذا عن إعطائنا التخطيط لكى نبنى واحداً من هؤلاء الرؤوس الأيونية ؟ |
| İyon fırtınası pek dostane görünmüyor. | Open Subtitles | تلك العاصفة الأيونية لا تبدو وديَّة للغاية. |
| İyon sektörlerinde kalkan koruması açılıyor' Dalekler. | Open Subtitles | تم تفعيل الدرع على مستوى القطاعات الأيونية |
| Anne, iyon fırtınasının kötüleştiğini söylüyor. | Open Subtitles | الأم تقول أن العاصفة الأيونية سوف تزداد سوءًا. |
| Konuşan Komutan Denninger. İyon bulutuna giriyoruz. | Open Subtitles | "هنا الكابتن "ديننجر نحن ندخل السحابة الأيونية |
| Ve bu da iyon kanallarımızı yakar. | Open Subtitles | حينها سيحرق هذا قنواتنا الأيونية |