| Suratındaki sırıtmayı dilimlere ayırırım, duydun mu? | Open Subtitles | أو سأقطع تلك الإبتسامة من وجهك هل تسمعيننى ؟ |
| birincisi sırıtmayı kesermisin. çocuk değilim ben. | Open Subtitles | اولاً، أزل هذه الإبتسامة من وجهك، لستُ طفلاً |
| Evet. Böyle sırıtmayı kesebilirsin. | Open Subtitles | أجل،يمكنك أن تمسح تلك الإبتسامة من وجهك. |
| Evet, senin yüzündeki o gülümsemeyi yoke etme işi. | Open Subtitles | نعم، ربما لأمحو هذه الإبتسامة من على وجهك |
| Kaldır şu gülümsemeyi suratından, seni hayvan. | Open Subtitles | امسح هذه الإبتسامة من على وجهك أيها الحيوان |
| Sus ve yere uzan. Suratından o gülümsemeyi sil. | Open Subtitles | اخرسي و اضطجعي على الأرض و امسحي هذه الإبتسامة من وجهك. |
| Yüzündeki o sırıtmayı sileceğim. Her bir bot için bir pound daha istiyorum. | Open Subtitles | سأمسح تلك الإبتسامة من وجهك أريد كمية أخرى من القوارب |
| Mıknatıs, sırıtmayı kes. Evet, sen! | Open Subtitles | "إمسح هذه الإبتسامة من على وجهك يا " مغناطيس |
| Dani, gülümsemeyi kes! | Open Subtitles | داني ، إمسحي تلك الإبتسامة من على وجهك |
| Yüzündeki o gülümsemeyi kısa sürede sileceğiz. | Open Subtitles | قريبا سنمسح تلك الإبتسامة من وجهه. |
| Yukarıya gel de suratındaki o gülümsemeyi söküp alayım. | Open Subtitles | لماذا لا تصعد إلى هنا حتى أمسح... تلك الإبتسامة من على وجهك |
| Yaksa yüzünüzdeki o gülümsemeyi yok ederim! | Open Subtitles | أو سأذوب تلك الإبتسامة من وجهك |
| Kanıtların YKB'ının yüzündeki gülümsemeyi silmesini bekleyemeyeceğim. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أنتظر الدليل لأمسح تلك الإبتسامة من وجه الرئيس التنفيذي ( قمت بعمل جيد اليوم، ( إيريك |
| Bu bir inşaat demiri, Larry. Yüzündeki o gülümsemeyi sileceğim. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}هذا حديد التسليح, (لاري), لأنني وكما ترى سأمسح الإبتسامة من على وجهك |