| Ama sen diğer tarafa gittiğin için korkarım korkmaya başlayacaksın. | Open Subtitles | و لكن بما أنك ستذهبين في الإتجاه الآخر أخشى أنك ستبدأين في الخوف |
| diğer tarafa bakacağım ve ne olursa olsun, olsun. | Open Subtitles | أنا سـ أنظر في الإتجاه الآخر ولـ يحدث ما يحدث |
| Ama her ihtimale karşı orada ciddi bir tehlike görürsen diğer tarafa doğru git. | Open Subtitles | لكنفيحالة.. إذا رأيتني في خطر حقيقي هناك، أهرب في الإتجاه الآخر. |
| Tatlım, yanlış yere bakıyorsun. Kadın giyim diğer tarafta. | Open Subtitles | عزيزتي , أنتي تبحثين في القسم الخاطئ قسم النساء في الإتجاه الآخر |
| Otel Ninfa diğer tarafta. | Open Subtitles | فندق ننفا في الإتجاه الآخر |
| Ama madem diğer yöne gidiyorsun korkarım ki hemen korkmaya başlamak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | و لكن بما أنك ستذهبين في الإتجاه الآخر أخشى أنك ستبدأين في الخوف |
| Hayır, Diğer taraftan. Diğer taraftan. | Open Subtitles | لا ، الإتجاه الآخر ، الإتجاه الآخر. |
| Gerektiğinda başını Başka tarafa çok güzel çevirdiğini iyi biliyorum, ...çünkü uluslararası suçlularla çalışmak dünyaya iyilik getirme şansını veriyor sana. | Open Subtitles | أعلم جيداً أنك تنظر إلى الإتجاه الآخر عندما تحتاج لذلك لإن العمل مع مُجرم دولي يسمح لك بإرساء الخير في العالم |
| Geri kalanlarınız, yaşamak istiyorsa diğer tarafa gitmenizi öneririm. | Open Subtitles | البقية منكم إذا كنتم تريدون العيش أقترح عليكم أن تسلكوا الإتجاه الآخر |
| Eğer becerebilirsek bir adım daha atıp önlemeyi başarabiliriz, ve bu durumu tamamen diğer tarafa yönlendirebiliriz. Açıkçası gitmemiz gereken yön de öbür taraf zaten, ileri gideceğiz. | TED | إذا كان بإمكانننا فقط التقدم خطوة للأمام لمنع المرض فسنتمكن من سلك الإتجاه الآخر و بالطبع هذا ما نحتاج الإتجاه إليه ألا وهو التقدم للأمام |
| Dur bi görelim seni. diğer tarafa. | Open Subtitles | دعيني أرى ما لديكِ، الإتجاه الآخر |
| - Bana ver şunu. - diğer tarafa çevir. diğer tarafa çevir. | Open Subtitles | أدرها في الإتجاه الآخر - حاولنا إدراتها عدة مرات، أعتقد اننا كسرنها، أترى؟ |
| Tamam, diğer tarafa. Işte bu. | Open Subtitles | حسنٌ، الإتجاه الآخر نعم |
| - diğer tarafa doğru koş. | Open Subtitles | لهذا، خذها إلى الإتجاه الآخر |
| Uçak diğer tarafta. | Open Subtitles | الطَّائرة في الإتجاه الآخر. |
| Bay McCarthy'in fizyoloji dersi diğer tarafta. | Open Subtitles | وقسم السيد (مكارثي) لعلم وظائف الأعضاء في الإتجاه الآخر. |
| Ve mavi kenarlar, övgü, yüzler diğer yöne. | TED | والجانب الأزرق، المكمل، يواجه الإتجاه الآخر |
| "O bu istikamete gitti, sen diğer yöne git" | Open Subtitles | هى ذهبت في هذا الإتجاه أنت سوف تذهب في الإتجاه الآخر |
| Diğer taraftan gidelim. | Open Subtitles | لنذهب في الإتجاه الآخر |
| Diğer taraftan. | Open Subtitles | الإتجاه الآخر. |