| Hadi, Cevap ver. | Open Subtitles | المضي قدما. الإجابة عليه. |
| Cevap ver. | Open Subtitles | الإجابة عليه. |
| Ne kadar ilginç bir soru! Ancak korkarım ki cevabını ben veremem. | Open Subtitles | سؤال مثير للإهتمام و لا أستطيع توفير الإجابة عليه |
| Sanırım sorun... cevaplandı. | Open Subtitles | أظن بأن هذا السؤال تمت الإجابة عليه |
| Ve bu muhtemelen, köprünün üzerinde sürmeye başlamadan önce yanıtlamak isteyeceğiniz bir sorudur. | TED | وهذا سؤال قد تريد الإجابة عليه قبل القيادة عبر هذا الجسر |
| Bu sizin bile cevaplayabileceğiniz oldukça basit bir soru. | Open Subtitles | إنه مجرد سؤال بسيط قد تستطيعين الإجابة عليه. |
| – Bana soru soruldu! Ben de nasıl cevaplayacağını söyledim. | Open Subtitles | وقلت لك كيفية الإجابة عليه |
| Cevap ver. | Open Subtitles | الإجابة عليه. |
| Cevap ver. | Open Subtitles | الإجابة عليه. |
| Cevap ver! | Open Subtitles | الإجابة عليه! |
| Kardeşlerim, konuşmaya başlamadan önce, cevabını bulamadığınız soruları sormanızı isterim. | Open Subtitles | قبل أن أقول أي شيئ أحثكم أن تسألوني سؤال الذي بينكم وبين انفسكم تجدون صعوبة في الإجابة عليه |
| Bu gezegen avcılarının cevabını aradıkları bir soru. | Open Subtitles | إنه السؤال الذي يحاول صائدو الكواكب الإجابة عليه |
| Sana güveniyorum, cevabını bilmediğim sorular sorma bana. | Open Subtitles | وأنا على ثقة أنك لن تسألني سؤال لا أستطيع الإجابة عليه |
| Soru cevaplandı. | Open Subtitles | السؤال تمت الإجابة عليه. |
| Soru cevaplandı. | Open Subtitles | السؤال تمت الإجابة عليه. |
| Özellikle bana yardım konusunda sorulan soru, ki bu her yardım çalışanının kendilerine savaş meydanında yönelttikleri bir sorudur: Peki şimdi ne yapacağız? | TED | لذلك كان السؤال الذي طُلِبَ مني الإجابة عليه على وجه الخصوص، هو السؤال الذي يطرحه عمال الإغاثة في كل مكان على أنفسهم في مناطق الحرب، ألا وهو: ما الذي نفعله الآن بحق الجحيم؟ |
| diye sordu. Galiba annelik ve 16 yıllık profesyonel yaşamımda yanıtlamak zorunda olduğum en zor soruydu. | TED | ربما كان هذا هو السؤال الأصعب الذي توجب على الإجابة عليه خلال سنيني كوالدة تقود حياة مهنية لأزيد من 16 سنة، لذلك الأمر. |
| Yanlız birşey... var sizin cevaplayabileceğiniz. | Open Subtitles | يُمكنكِ أنتِ الإجابة عليه. |
| Ben de nasıl cevaplayacağını söyledim. | Open Subtitles | وقلت لك كيفية الإجابة عليه |