| Neden sadece Koruma alanını kapatıp buradan gitmiyoruz? | Open Subtitles | لماذا فقط لا نوقف مجال الإحتواء هذا ونَخْرجُ من هنا؟ |
| Sivilleri Koruma alanlarına yönlendirin. | Open Subtitles | ارسل المواطنين الى مناطق الإحتواء |
| Bu gerçekleşmeden laboratuvardaki vakumlu önleme ünitesini tekrar modifiye edebilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع تعديل غرفة الإحتواء في المختبر قبل أن يحدث ذلك؟ |
| Verileri inceliyordum ve hapis sistemi niye çöktü hâlâ anlamadım. | Open Subtitles | كنت أبحث في البيانات، ولا أزال لا أعرف لماذا فشل نظام الإحتواء |
| Ne tür bir saklama yöntemi kullanacağımızı değerlendiriyoruz hala. | Open Subtitles | مازلنا نقيّم نوعية وسيلة الإحتواء التي سنستخدمها. |
| Jel matrisinde dondurulması lazımdı. | Open Subtitles | يجب أن يكون في مكعب الإحتواء هذا |
| Öyleyse muhafaza etmemiz en iyisi. | Open Subtitles | حسنا , أنا اظن أن عليك محاولة إجراء الإحتواء |
| çevreleme politikası gerekli olup olmadığını saptamak adına tehlike değerlendirmesi yürütün. | Open Subtitles | إجراء تحليل أولي لتقييم الحالة وما إذا كان الإحتواء ضرورياً. |
| Patlamadan önce güvenlik için karantina modülünü indireceğiz. | Open Subtitles | سنسقط وحدة الإحتواء في بر الأمان قبل الإنفجار |
| Efendim. Tüm siviller Koruma alanlarına girdiler! | Open Subtitles | كل المواطنين نقلوا الى منطقة الإحتواء |
| Koruma alanı devredeyken çekmez. | Open Subtitles | هذا لن ينجح ليس مع وجود مجال الإحتواء |
| Koruma protokolleri aktif. | Open Subtitles | تم تنشيط بروتوكولات الإحتواء أجل |
| Deneği 1 numaralı Koruma odasına götürün. | Open Subtitles | انقلوا العينه إلى غرفة الإحتواء الأولى |
| - Onu yakalarsak diye Koruma modülünü yeniden yapılandıracağım. | Open Subtitles | سأعيد تكوين وحدة الإحتواء إن كنا نستطيع إدخالها هناك - شكرا - |
| Koruma protokolleri aktif. | Open Subtitles | تم تنشيط بروتوكولات الإحتواء |
| - Buna yayılmayı önleme stratejisi denir. - Ne okudum biliyor musun? | Open Subtitles | هذا يسمي بإستراتيجية الإحتواء اتعلمين ماذا قرأت ؟ |
| Çalışma saatlerimiz çakışmıyor, biyolojik önleme bölümünde çalışıyorum ben. | Open Subtitles | أننا لم نتداخل , أنا أعمل في مجال بحوث الإحتواء |
| Pozisyon alıyoruz. Şimdi bizi geçiyorlar. Binbaşı, önleme ünitesi. | Open Subtitles | نحن في عين المكان إنهم يمرون الآن أيها الرائد وحدة الإحتواء إنها تفشل |
| Verileri inceliyordum ve hapis sistemi niye çöktü hâlâ anlamadım. | Open Subtitles | كنت أبحث في البيانات، ولا أزال لا أعرف لماذا فشل نظام الإحتواء |
| Zit Flash'i tuzaga düsürdügümüz gece hapis sisteminin çökmesine imkan yoktu. | Open Subtitles | الليلة التي حبسنا فيها البرق العكسي في حقل الطاقة، من المحال أن يكون هناك سبب لفشل نظام الإحتواء -تراودني تلك الأحلام |
| Okulun tehlikeli malzeme saklama sistemi var. | Open Subtitles | لدى الكُلية مواد خطرة تتعلق بنظام الإحتواء |
| Sen sadece saklama aracına tamamının girdiğinden emin olmalısın. | Open Subtitles | إحرص على دخوله كاملا فى وحدة الإحتواء |
| Hayatta ve Jel matrisinin içinde taş kesilmiş durumda. | Open Subtitles | آمن، معافى، و مشلول في حجرة الإحتواء |
| muhafaza kazanlarını patlatmadan binayı yıkabiliriz belki böylece. | Open Subtitles | يمكن أن يسقط ذلك البناية بدون أن يدمر حوض الإحتواء |
| Fotonik çevreleme sisteminin kılavuzuna ulaştı. | Open Subtitles | لقد ولج إلى مخططات, نظام الإحتواء الضوئي الخاص بنا. |
| Zephyr'de karantina modülünün kaybolduğunu anlayacak kadar çok zaman geçirdim. | Open Subtitles | لقد ركبت هذه الطائرة لوقت كاف ليكون بإمكاني ملاحظة أن حجرة الإحتواء مفقودة |