| Bütün dünyanın ihtiyacı olan diriliş, iyi olmaz mıydı? | Open Subtitles | الإحياء مطلب كل العالم، أليس ذلك جيّداً؟ |
| diriliş teknolojisinin belirtileri. | Open Subtitles | والشظايا الأخرى تدل على تكنولوجيا الإحياء |
| Sen de bu diriliş programını geri alabileceğinden emin olmalısın. | Open Subtitles | وأنت متاكده انك لا تستطيعى إستعادته برنامج الإحياء هذا |
| Yani kızını yeniden diriltmeye mi çalışıyor? Mızraklardan anlamam ama size şunu söyleyebilirim ki diriltme, tehlikeli bir iştir ve her zaman bir bedeli vardır. | Open Subtitles | لا أدري شيء عن الرماح ولكن يمكنني القول بأن الإحياء هو عمل خطر ودومًا له عواقب |
| Üzerimde yaptığın diriltme büyüsü beni biraz sersemletti. | Open Subtitles | تعويذه الإحياء التى فعلتيها لترجعينى تجعلنى اشعر بعدم التركيز |
| Washington'ın mektubundaki listede yeniden Canlandırma olayında yer alan insanların isimleri var. | Open Subtitles | فهرس الإنجيل يمدنا بقائمة من أسماء الناس الذين شاركوا فى عملية إعادة الإحياء. |
| Dirilme evresinden sonra, çürüme büyük oranda yavaşlıyor. | Open Subtitles | عند الإحياء مجددا نسبة التعفن تبطأ أساسيا |
| Ben hem diriliş hem de hayatım. | Open Subtitles | "أنا الإحياء والحياة. "هو الذي believeth فيّ، مع بإنّه كانت ميت، رغم ذلك سيعيش. |
| diriliş için kaynak olmalıyım! | Open Subtitles | يجبُ أن أصبح حجر الأساس في الإحياء |
| diriliş Senfonisini siz mi yazdınız? | Open Subtitles | هل كتبت سيمفونية الإحياء ؟ |
| Ben hem diriliş hem de hayatım. | Open Subtitles | "أنا الإحياء والحياة. |
| Ben hem diriliş hem de hayatım. | Open Subtitles | "أنا الإحياء والحياة. |
| Ben hem diriliş hem de hayatım. | Open Subtitles | "أنا الإحياء والحياة. |
| Ben hem diriliş hem de hayatım. | Open Subtitles | "أنا الإحياء والحياة. |
| Aidan eve gelene kadar şu diriltme olayında... | Open Subtitles | أنستطيع أن نتوقف عن ذكر موضوع الإحياء من الموت |
| Bence ona diriltme eldiveni diyelim? | Open Subtitles | اعتقدت أننا أسميناه قفاز الإحياء |
| diriltme büyüsünün bedeli konusunda endişelisin. | Open Subtitles | انتِ قلقانه من ثمن تعويذه الإحياء |
| Hayır, sende diriltme gücü var. | Open Subtitles | كلا. لديك قوة الإحياء |
| İleride Canlandırma umudu olan insanların düşük derecede dondurulup saklanma işlemi. | Open Subtitles | وهي عملية حفظ للبشر في درجات منخفضة مع أمل أنّ الإحياء سيكون ممكناً في المستقبل. هذا جنون، إتفقنا؟ |
| Her bir davada ki karışık tıbbi risklerin dışında, zaman ve Canlandırma için gerekli kaynaklar hala oldukça yüksek. | Open Subtitles | وبصرف النظر عن المخاطر الطبية التي تنطوي عليها كل حالة فإن الوقت والموارد اللازمة لإعادة الإحياء لا تزال مرتفعة جدا |
| Zihin kontrolü, kuantum ışınlama, yıldızlar arası seyahat görünmezlik, kalıtımsal mutasyon, Dirilme, doğurganlık... | Open Subtitles | أشياء مثل السيطرة بالعقل ، النقل عبر الأثير اللاسقاطات الذرية للنجوم، التخفي، التغييرات الجينية، الإحياء.. |
| Bilim ölümsüzlüğü keşfedince de yeniden hayata dönecektik. | Open Subtitles | حتى نتمكّن من الإحياء مُجدداً عندما يهزم العلم عائق الوفاة. |
| Ben bir hıristiyanım, ve bir hıristiyan olarak dirilmeyi ümit ederim. | Open Subtitles | ، أنا مسيحي وكوني مسيحياً، أتمنى الإحياء |