"الإخراج" - Translation from Arabic to Turkish

• yönetmenlik
• tahliye
• yönetmen
• yönetmek
• Yönetmelik

Şimdilerde yönetmenlik yapıyor. Çağrısını buldu sonunda.
إنّها تتولّى مهمة الإخراج الآن، لقد وجدت الشيئ الذي تُجيده.

Keşke yönetmenlik hakkında biraz daha fazla kitap okusaydın.
ولكنني تمنيت فيما لو قمت بقراءة المزيد من الكتب حول الإخراج

Sensei Shredder tahliye noktasına gitmezse, noktayı ona götürürüz.
‏‏‏إن كان المعلم "شريدر" عاجزا عن الوصول‏ ‏‏إلى نقطة الإخراج، سنجلب نقطة الإخراج إليه‏‏

Tüm hayatımı film setlerinde geçirdim, ama hiç yönetmen koltuğuna oturmamıştım.
لطالما كنت بجوار موقع تصوير الأفلام لكنتت لم أكن على كرسي الإخراج

Sanal gerçekliği yönetmek dikdörtgeni yönetmek gibi değil.
يختلف الإخراج في الواقع الإفتراضي عن الإخراج للشاشة المستطيلة.

- Haklısın. Yönetmelik budur.
-معك حق، هذا هو الإخراج

Bence yönetmenlik yapmaya başlamalısın.
عليك أن تبدأ الإخراج

yönetmenlik bir fikre sahip olmak ve etrafındaki herkesi...
(لا أعرف كيف أخرج مسرحية موسيقية (آرتي الإخراج يتمحور عن امتلاك فكرة

- Al sana yönetmenlik.
-هذا هو الإخراج

Hitch yönetmenlik ücretinden feragat ediyor.
و(هيتش) يتنازل عن مافل الإخراج.

Şartlı tahliye odası
غرفة الإخراج المؤقت

Binbaşı Dierden'ın tahliye emirlerine uysaydınız şimdi burada olacaktı.
اضطررت لذلك لو اتبعت خطة الإخراج التي وضعها الرائد (ديردن) لكان الآن في الديار

Binbaşı Dierden'ın tahliye emirlerine uysaydınız şimdi burada olacaktı.
لو اتبعت خطة الإخراج التي وضعها الرائد (ديردن) لكان الآن في الديار

Jane! Jane benim yönetmen olarak iyi niyetime kefil olabilir.
جين يمكن أنْ تقوم بدور الإخراج بحسن نية.

Oyuncu problemleri, yönetmen problemleri falan--
ومشاكل في اختيار الأدوار ومشاكل في الإخراج.

O sizin en sevdiğiniz İtalyan yönetmen değil mi?
وماذا عن الإخراج الإيطالى ؟

Neyse, ücreti almadım çünkü filmi yönetmek istiyordum.
حسنٌ، أنا لم أخذ رسوم التمثيل لأنّني أردت الإخراج

Ayrıca yönetmek de istiyorum. Tuvalete gidiyorum.
أريد الإخراج أيضاً سأذهب لدورة المياه