| Polis memuru, çarpma sonucu öldüğünü söylemişti. | Open Subtitles | أخبرني ضابط الشرطة أنه مات بسبب الإرتطام |
| çarpma gücünü belirleyerek Maktulün suya düşerken aldığı yaraları kopyalamamız lazım. | Open Subtitles | علينا إحداث إصابات مماثلة للضحية بمطابقة قوة الإرتطام في الماء. |
| Sonra, Sly bize çarpma zamanını söylesin. | Open Subtitles | وبعدها سلاي ، أعطنا وقت الإرتطام |
| Sonra Küt. | Open Subtitles | ومن ثم الإرتطام |
| 'Küt'le | Open Subtitles | بخصوص الإرتطام |
| Eğer çarpışmadan önce açmayı başarırsak elektro manyetik kalkan füzeleri engeller. | Open Subtitles | قريب، الدرع الكهرومغناطيسي سيسقطها قبل الإرتطام لو أبقيناه يعمل |
| Suya çarpma sesini duyana kadar. | Open Subtitles | حتى سمعتُ صوت الإرتطام. |