| Ben ahıra giriyorum ve sorunlar 27 yıllığına son mu buluyor? | Open Subtitles | . ادخل الي الحضيرة , و الإضطرابات ستنتهي لـ 27 عام ؟ |
| Enerji depoluyorsun, sonra ahıra geri dönüyorsun ve sorunlar tekrar duruyor. | Open Subtitles | . انه ما ينشطك حتي تتمكني من العودة الي الحضيرة . و توقفين الإضطرابات مجدداً |
| - Neden? Artık ben de Sorunları bitirebileceğim diye mi? | Open Subtitles | . لأنني الأن أصبحت قادر علي إنهاء الإضطرابات ايضاً ؟ |
| Albay Wharton, geçen ay bir isyan başlattığını söyledi. | Open Subtitles | العقيد وارتون يقولك حرّضت الإضطرابات الشهر الماضي. |
| Çünkü sorunların son bulmasını, bunun durmasını istiyorum! | Open Subtitles | . لأنني اريد ان انهي هذه الإضطرابات . اريد انهاء هذا |
| Bloklarca ötede olmanız gerekiyor. Lanet kargaşa bu caddenin aşağısında. | Open Subtitles | من المفترض بأن تكون بعيداً , الإضطرابات الملعونة في الجهه الأخرى من الشارع |
| sorunlar yüzünden çok adam kaybettik. | Open Subtitles | لقد خسرنا الكثير من الناس جراء الإضطرابات. |
| Eğer Avcı Meteor Fırtınası Haven'ı vurduğu zaman o ahıra girersem sorunlar yok olacak. | Open Subtitles | . إن ذهبت الي تلك الحظيرة , عندما تهب العاصفة النيزيكة . الإضطرابات ستختفي |
| sorunlar yok olmadığında insanlar umutlarını kaybettiler. Sana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | . عندما لا ترحل الإضطرابات , الناس يفقدون الأمل |
| Çünkü böyle bir şey olursa sorunlar asla yok olmaz ve sonsuza kadar bunları giymek zorunda kalırım. | Open Subtitles | . لأنه ان حدث هذا , فلن تنتهي الإضطرابات للأبد . و سالبه هذا للأبد |
| Audrey seni öldürdüğü zaman seni seviyor olursa sorunlar son bulacak, değil mi? | Open Subtitles | . إن قتلتك " أودري " , وهي تُحبك , فهذا سينهي الإضطرابات |
| Neden seni öldürmek Sorunları bitirsin ki? | Open Subtitles | ولما علي قتلك ؟ . ولما علي ايقاف الإضطرابات ؟ |
| Neden seni öldürmek Sorunları bitirsin ki? | Open Subtitles | . لماذا اقتلك , لماذا سنتهي الإضطرابات بهذا الحال ؟ |
| Sorunları durdurmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | . انها الطريقة الوحيدة لإنهاء الإضطرابات |
| Sohbet etmeyi çok isterdim ama standart isyan yönetimi hakkında... - ...hapishane müdürüyle randevum var. | Open Subtitles | حسناً, أنا أحب المحادثة, لكنى حصلت من المراقب على تعيين فى إجراء الإضطرابات |
| sorunların son bulmasını en çok ben istiyorum. | Open Subtitles | لا احد يريد انهاء هذه الإضطرابات . اكثر مني انا |
| Bu yeni düşünceler kaos ve kargaşa zamanında doğdu. | Open Subtitles | وُلد هذا الفكر الجديد وقت الإضطرابات والفوضى |
| Madde kaynaklı kuruntulu rahatsızlıklar ve mani ve bunama gibi kuruntulu davranış bozuklukları. | Open Subtitles | ,الإضطرابات التوهمية المحدثة بالمواد و أيضاً الإضطرابات المزاجية مع هلاوس كالهوس و الجنون |
| Dağınık isyanlar Doğu şehirlerini vurmaya... devam ediyor ve Boston ve Philadelphia'dan da... şiddet haberleri geliyor. | Open Subtitles | الإضطرابات المتقطعة تَستمرُّ لضَرْب المُدنِ الشرقيةِ... وتقارير عن العنف مِنْ بوسطن وفيلاديلفيا... قادمه الأن |
| Maalesef sana bunu hatırlatmak için eski sorunlara ihtiyacımız olacak, değil mi? | Open Subtitles | و لسوء الحظ , فنحن بحاجة إلي الإضطرابات القديمة . للقيام بهذا . أبي |
| Durumla direkt olarak yüzleşmeli, kahrolası sorunlarla başa çıkmalıyız. | Open Subtitles | . علينا مواجهة هذا الموقف . و نتصرف مع كل الإضطرابات |
| Baylar ve bayanlar, son inişimize başlarken, ufak bir türbülansa girmeyi bekliyoruz, o yüzden kemerlerinizi bağlayın lütfen. | Open Subtitles | السيدات والسادة، ونحن نبدأ رحلة الهبوط النهائية نتوقع القليل من الإضطرابات الرجاء ربط أحزامة الامان. |
| Ünlü ve iyi bir beyin cerrahına Alzaymır gibi sinirsel bozukluklar üzerinde çalışan yakın bir arkadaşıma gösterirdim. | Open Subtitles | جراح الأعصاب المعروف والمشهور والماهر والذي صدف أنه يدرس الإضطرابات العصبية مثل ألزهايمر |
| Charlotte Cross bu kasabayı sorunlardan kurtarmaya yardım etmek için geldi. | Open Subtitles | لقد جاءت شارلوت كروس هنا للمساعدة لإنقاذ هذه المدينة من الإضطرابات |
| Sizi temin ederim, size rahatsızlık vermek istemiyoruz. | Open Subtitles | أؤكد لك أننا سنقوم بضمان أقل قدر ممكن من الإضطرابات. |
| Birinin ona gidip, söz verdiğin gibi düğüne odaklanmak yerine, küresel karışıklıklar ve kozmik radyasyon üzerine araştırmalar yaptığını söylemesi olur. | Open Subtitles | أن هناك شخصاً ما أخبرها بأنك في الحقيقة تُجري بحثاً على الإضطرابات العالمية و الإشعاع الكوني بدلاً من التركيز على الزفاف |
| "Fikrimden caymayacağım çünkü biliyorum ki eğer devam edersek sinir krizleri ve maddi, manevi şiddetle sonuçlanacak yeni sorunlarla karşılaşacağız. | Open Subtitles | ولكنني لن أستسلم" لأنني أعلم أن ذلك سيؤدي إلى" مشاكل جديدة وسيجلب المزيد من الإضطرابات العصبية" |