| Nereye girmek, neye bakmak istersen... | Open Subtitles | أينما تريد الذهاب وأيّ شيئ تريد الإطلاع عليه |
| İzninizle başvurusuna bir bakmak istiyorum. | Open Subtitles | إن لم تمانع، أودّ الإطلاع على طلب تقدّمها للوظيفة |
| Koma. Peki onun vakaları gibi olan diğer vakalara da bakmak istersem? | Open Subtitles | حسناً، ماذا إن أردت أن الإطلاع على حالات مشابهة لحالتها ؟ |
| Tasha'nın davanızda bir görgü tanığı olduğu için, bilgi almak istediğinizi söyledim, | Open Subtitles | لقد ابلغتها بأنك تحتاجين الإطلاع على التفاصيل بما أنها شاهدة بأحدى قضاياك |
| Dünyadan soyutlanmış bir millet. Onlar hakkında hiçbir bilgi alamıyoruz. | Open Subtitles | إنهم أمة منعزلة لم يكن بمقدرونا الإطلاع عليهم. |
| Yerime geçecek kişiyi bilgilendirmek için 24 saate ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج 24 ساعة من أجل الإطلاع |
| Buna karar vermeden önce dosyayı incelemek için bir fırsat isterdim. | Open Subtitles | أود الإطلاع على القضية أولاً لنعرف إن كانَ هذا ممكناً أم لا |
| Onları burada inceleyebilirsiniz. | Open Subtitles | أنتَ مرحبٌ بك في الإطلاع عليها هُنا. |
| Müziklerini çalmak, filmlerini kopyalamak veya resimlerine bakmak isteyebilirler. Bu yazılım bunları önlüyor. | Open Subtitles | ويرغبون في سرقة ملفاتكِ الموسيقية أو نسخ أفلامكِ أو الإطلاع على هاتفكِ، هذا الشئ يمنع كلّ ذلك |
| Onlara bakmak istiyor musun diye merak ediyordum. | Open Subtitles | أتساءل إذا ما كنت تود الإطلاع عليهم |
| bakmak ister miydin? | Open Subtitles | -ألا تريد الإطلاع عليها أولاً؟ |
| Evraklarına mı bakmak istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد الإطلاع على ملفاته ؟ |
| Ve bir de Lange davasına bakmak istiyorlar. | Open Subtitles | وهم يريدون الإطلاع على ما وصلنا إليه (بقضية (دورا لانج |
| Louis, Van Dyke hesaplarımıza bakmak istiyor. Ne? | Open Subtitles | (لويس)، إنّ (فان دايك) يريد الإطلاع على لوائحنا |
| New York Times'ın bir kopyasına bakmak istiyorum... 5 Ocak 1947 tarihli. | Open Subtitles | - (أريد الإطلاع على نسخة من جريدة (نيويورك تايمز... الخامسمنيناير1947. |
| Ama sonra anladım ki, ...burada amaçlanan şey erken yaşta seksi desteklemekten ziyade, ...bu konuda bilgi verip eğitmek, ...böylece de genç yaştaki insanlar sorumluluk bilinciyle hareket etmesini sağlamak. | Open Subtitles | وعندها فهمتُ بأنّ مغزى هذه العربة لم يكن إثارة جنس المراهقين بل الإطلاع والتثقيف |
| İlk sayfada içeriği hakkında bilgi yok. Ama birkaç sayfa daha çevirdiğinizde, doğu kıyısındaki bütün limanların zayıf noktalarını öğrenmiş olursunuz. | Open Subtitles | الصفحة الأول، حديث عام، لكن الإطلاع على بضع صفحات أخرى، ستتفاجأ كأنك تعلن عن |
| bilgi edinme dilekçelerim orduda oradan oraya dolaştı durdu. | Open Subtitles | وطلب الإطلاع على المعلومات، كان يتنقّل بين أقسام الجيش المختلفة، |
| Yerime geçecek kişiyi bilgilendirmek için 24 saate ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج 24 ساعة من أجل الإطلاع |
| Hiperbolis bekle... İskenderiye kütüphanesinde incelemek istediğim bazı kitaplar var. | Open Subtitles | مينوريبيس ، إنتظر أنوي الإطلاع علي بعض المخطوطات |
| Kullanmış olduğum oyları inceleyebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك الإطلاع على سجل تصويتي |