| Savunacak avukatın itiraz etmekten başka şansı yok. MahkemeTV izliyorum. | Open Subtitles | المحامون المعارضون ليس لديهم خيار سوى الإعتراض أشاهد برامج المحاكمات |
| Benim buna karşılığım yine: Bu itiraz da saçma. | TED | وردّة فعلي مرة أخرى تجاه ذلك هي: أن هذا الإعتراض هو هراء أيضًا. |
| Ve yine geriye bakıyorum bu itiraz da saçma. | TED | مرة أخرى أعود لأقول: هذا الإعتراض أيضًا هراء. |
| İtirazınız Kabul edildi. Sessizlik! Sessizlik! | Open Subtitles | الإعتراض مقبول إنضباط كان على السجين بعد ذلك أن يتخلص من عائق ثالث |
| Geriye kalanın % 75,5'ini irtifa ayarlaması için kullanırsak Kesişim mesafesini 0'a indirecektir. | Open Subtitles | إذا إستخدمنا 75،5 بالمائة من وقود تعديل الإرتفاع ذلك سيجعل نقطة الإعتراض كاملة |
| Aslında, itiraz etmeye hakkım yok. Burada yabancı bir ülkedeyiz. | Open Subtitles | . بطبيعة الحال ، ليس لديّ حق الإعتراض نحن في منطقة أجنبية هنا |
| - İtiraz ediyorum Yargıç. - Kabul edildi. | Open Subtitles | ــ أعترض يا سيادة القاضي ــ الإعتراض مقبول |
| Sayın Başkan bu itiraz yazılıdır ve çok sayıda Temsilciler Meclisi üyesi tarafından imzalanmıştır. | Open Subtitles | الإعتراض مكتوب وممهور بتوقيع عدد من أعضاء البرلمان ولكن ليس من عضو في مجلس الشيوخ |
| İtiraz, Senato üyesi tarafından imzalandı mı? | Open Subtitles | هل الإعتراض قد تم توقيعه من عضو من أعضاء مجلس الشيوخ؟ لم يتم توقيعه من عضو بمجلس الشيوخ |
| İtiraz Senato üyesi tarafından imzalandı mı? | Open Subtitles | هل الإعتراض قد تم توقيعه بواسطة سيناتور؟ |
| İtiraz, herhangi bir meclis üyesi ya da Senatör tarafından imzalandı mı? | Open Subtitles | آه،مكتوب وموقّع بواسطة عضو في مجلس النواب و سيناتور؟ إن الإعتراض بصورة مكتوبة |
| Eğer reddedilmeye itiraz etmek istiyorsanız 23-7 formunu doldurun. | Open Subtitles | إن كنت تود الإعتراض على الرفض املأ الطلب |
| Kanunen bu itiraz geçersiz, Bayan Julian. | Open Subtitles | .الإعتراض غير مقبول سيدة جوليان الشاهدة ستجيب |
| Şu an her şeye itiraz etme modundasın Ada. | Open Subtitles | أنتى الآن فى حالة الإعتراض على كل شئ يا آضا |
| Evet, anlatmaya çalıştığım genel itiraz da bu zaten. | Open Subtitles | أجل، وهذا سبب الإعتراض الذي كنت أحاول أن أبلغه لكِ |
| Bir bakalım, bizi nereye götürecek. Savcılığın itiraz hakkı saklıdır. | Open Subtitles | لنرى أين ستقودنا هذا ويمكن للولاية الإعتراض لاحقاً |
| Sadece yargıçlar ve avukatlar itiraz edebilir. | Open Subtitles | إعتراض القاضية و المحامين فقط يستطيعون الإعتراض |
| İkinci Kaptan'ınız olarak, görevim gereği görev alanımıza şiddetle itiraz ediyorum. | Open Subtitles | وبما أنه قد تم إعادة تعييني واجبي يقتضي الإعتراض على أهداف مهمتنا |
| Kesişim mesafesini 0'a indiriyor ama Kesişim hızı saniyede 42 metre olacak. | Open Subtitles | إنتظري، هذا يجعل المدى صفراً... لكن سرعة الإعتراض ستكون 42 متر بالثانية |
| Kesişme hızı saniyede 11 metre olacak. | Open Subtitles | سرعة الإعتراض ستكون 11 متر بالثانية |
| Eğer biraz daha bilgi edinebilirsen, itirazını yapmadan önce belki bir şeyleri değiştirebilirsin. | Open Subtitles | لو كان لديكَ المزيد من المعلومات ، ربما يمكنكَ تغيير الإعتراض في المقام الأول |