| Etse bile güvenilir bir tanık değil. | Open Subtitles | وحتى لو إستطاع ذلك، فهو شاهد لا يمكن الإعتماد عليه. |
| güvenilir, hiçbir zaman işten erken ayrılmaz. | Open Subtitles | إنها يمكن الإعتماد عليه ،، ولا يغادر مبكرا |
| Bu curcunada gerçekten güvenilir birini bulmak zor. | Open Subtitles | ، في هذه الجلبة إنهُ لمن الصعب أن تجد شخصًا يمكنك الإعتماد عليه ، أليس كذلك ؟ |
| İmparatorluk'ta güvenebileceğim tek bir kişi varsa o da sensin, Albert. | Open Subtitles | لو كان هناك رجل واحد يمكنني الإعتماد عليه داخل الرايخ.. فهو أنت ألبرت. |
| Bu evde güvenebileceğim en azından bir kişi var. | Open Subtitles | على الأقل يوجد شخص بالمنزل أستطيع الإعتماد عليه |
| Benim için güvenilecek birisiniz. | Open Subtitles | فأنت مدير رائع وعضو مجلس إدارة أريد الإعتماد عليه |
| Herzaman güveneceğin türden bir arkadaş olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون أفضل صديق الذي تستطيعين الإعتماد عليه. |
| Bir iş ortamında onu güvenilir kabul eder misin? | Open Subtitles | هل تعتبر أنه يمكن الإعتماد عليه في القيام بعمل؟ |
| Babam çok güvenilir değildir ama burada olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | لا يمكن الإعتماد عليه كثيراً، لكن أتصور أنّ والدي سيكون هنا. |
| Ancak misket tüfeği en güvenilir silâh sayılmaz. | Open Subtitles | لاكن .. البندقية ليست أكثر سلاح يمكن الإعتماد عليه |
| Bu çok güvenilir bir test değil. | Open Subtitles | انه ليس إختبار يمكن الإعتماد عليه بشكل كبير |
| güvenilir olmadığını söylüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقولون أنه ليس جديراً بالثقة ولا يمكن الإعتماد عليه |
| Kendisi Hector'un yaşadığını da söyledi ama ne kadar güvenilir bilemiyorum. | Open Subtitles | لقد قال أيضا بأن هيكتور لا زال حي , لذا لست متأكد كيف يمكن الإعتماد عليه |
| Sen, bu dünya üzerindeki güvenebileceğim tek kişisin çünkü, ne olursa olsun, senin hep burada olacağını biliyorum. | Open Subtitles | أتعرف، أنت بمثابة الإنسان الوحيد بالعالم الذي يمكنني الإعتماد عليه ،لأنك مهما حدث أعرف أنك ستظل هنا دوماً |
| Ve hayat bu hale geldiğinde güvenebileceğim birini bulduğumu anladım. | Open Subtitles | و أخيراً وجدت شخصاً يمكننى الإعتماد عليه عندما تقسو علىَّ الحياة بهذا الشكل |
| Tüm istediğim güvenebileceğim biriydi. | Open Subtitles | وكل مارغبتُ به هو واحد أستطيع الإعتماد عليه |
| Şu an güvenebileceğim bir tek sen varsın. | Open Subtitles | أنت الوحيد فقط الذي يمكنني الإعتماد عليه الآن |
| Önemi yok. Barrett, güvenilecek tek gerçeğin,.. ...değişim olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | إنّه ليس خطباً جللا، قال (باريت) أنّ التغيير هو الواقع الوحيد الذي يمكننا الإعتماد عليه. |
| Benim hatam. Hem ayyaş, hem de evli. Tam senin güveneceğin tipten. | Open Subtitles | هذا رجل تستطيعي الإعتماد عليه |