| kapatma prosedürü başlatır, enerjinin çoğunu keser, asansörleri durdurur, çıkışları kilitler. | Open Subtitles | يقوم النظام ببدأ الإغلاق يقتل معظم الطاقة, يوقف المصاعد, يقفل المخارج |
| -Barı kapatma sırası bizdeydi. | Open Subtitles | ليلة الإغلاق لماذا ؟ هلا ترينا مفاتيحك ؟ |
| tecrit edildik çünkü bir verici tespit etti. | Open Subtitles | وقع الإغلاق الكامل بسبب اكتشاف اختراق لجهاز مرسل |
| Bu devam ederse tamamen kapatmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | إذا أستمر هذا بالصعود سيكون علينا الإغلاق تمامًا |
| Arabası dün gece park alanında Kapanış saatinden sonra bulundu. | Open Subtitles | اكتشفت سيارته ليلة أمس في مرفأ وقوف بعد وقت الإغلاق |
| kapanma saatini kaçırayım deme. | Open Subtitles | أنت تراقب عن كثب على مدار الساعة الإغلاق |
| Heykeller kapalı kutularda hava sıcaklıkları ve nem oranları sabit tutuluyor. | Open Subtitles | إنّ التمثالين محكما الإغلاق محفوظان في درجة من الحرارة والرطوبة ثابتة |
| Pekâlâ, Kapatıyoruz. Hesabı kim ödüyor? | Open Subtitles | حسناً، انه موعد الإغلاق من سيدفع السعر؟ |
| Eğer 15 dakika içinde benden bir şey duymazsan, bütün sistemi kapatma prosedürünü başlat ve kendini güvene al. | Open Subtitles | ،إن لم تتلقي أيّ ردّ مني في غضون 15 دقيقة فعّلي إجراءات الإغلاق الكامل وأمّني نفسكِ |
| Ayrıca üzülerek bildirmek zorundayım ki, karşılaştığımız tehdit hala aramızda, ve yeni bir bildiriye kadar, tam kapatma protokolü devam edecektir. | Open Subtitles | أنا آسفة أن أخبركم أيضا أن التهديد مازال وسطنا وحتى معرفة ما يحصل نظام الإغلاق الكامل سيظل ساريا |
| Eğer gerçekten orjinal kapatma virüsüne sahipse, evet, sanıyorum yapabilirim. | Open Subtitles | اذا كان حقا لديه فيروس الإغلاق الأصلي نعم ، أعتقد أننى يمكننى ذلك |
| - tecrit aşamasında, aşmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | هيا أسرع انه محكم الإغلاق وأنا أحاول ما بوسعي |
| Tam tecrit. Hava alanları, trenler, otobüsler. | Open Subtitles | الإغلاق الكامل لكل من المطارات ، محطات القطار ، و مواقف الأتوبيسات |
| Bu benim randevum. Tekrar almanız gerekecek çünkü tam da kapatmak üzeredeydim. | Open Subtitles | إذا عليك أن تحددي موعد آخر لاني على وشك الإغلاق |
| Siz iki zıpır yüzünden bugün erken kapatmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | توجب علي الإغلاق مبكرا بسببكم في ليلة الشعر |
| Burası borsanın Kapanış saatindeki haline döndü. | Open Subtitles | لم تبدأ الحفلة بعد و هذا المكان مثل الإغلاق في السوق المالية |
| Buranın kapanma tehlikesi olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | وكما تعلمين, ديرك الصغير معرض لخطر الإغلاق. |
| Kılıf öyle sıkı kapalı ki polen yayıcı böcekleri de dışarıda tutuyor. | Open Subtitles | غلاف الزهرة مُحكَم الإغلاق بشكل تام ولسوء الحظ تمنع التلقيح من الحشرات |
| Emin misin neden gelmedi? Kapatıyoruz baylar hadi toparlanın. | Open Subtitles | إنه وقت الإغلاق يا سادة وقت التوقّف |
| - Kapıyı hemen tamir edicem bir Kilit takarım. | Open Subtitles | سأقوم بإصلاح الباب فوراً سأحكم الإغلاق بالأقفال |
| Barmen kapanışa kadar bilardo oynadığını onayladı. | Open Subtitles | لقد أكّد النادل أنّه كان يلعب البلياردو حتّى وقتُ الإغلاق |
| 6. kattaki Kilitleme işlemini geçersiz kılmalısın. | Open Subtitles | . أريدك أن تلغى الإغلاق الطارئ بالمستوى السادس |
| Yalıtımın başlamasına bir dakika 20... | Open Subtitles | بدء الإغلاق في دقيقة و 20 ثانية |
| kapanmadan önce Wyndham'a uğramamız gerekiyor. | Open Subtitles | لا يزال لدينا موعد مع المراجيح قبل الإغلاق أوشكت على الانتهاء |
| Stüdyo kapanana kadar burada kalacağız ve arkasından alışveriş yapacağız. | Open Subtitles | نحن سنبقى هنا حتى وقت الإغلاق وبعد ذلك نذهب للتسوق |
| - Restoranda servis var mı? - Mutfak kapanmak üzere. | Open Subtitles | هل المطعم ما زال يقدم خدماته المطبخ على وشك الإغلاق |
| Hava kilidi, basınç beklenmeyen bir şekilde düşerse kapanmaya ayarlı. | Open Subtitles | العائق الهوائي صًمِم لأجل الإغلاق ذاتياً فى حالة إنخفاض ضغط مُفاجئة |