| Söyle, ne zamandan beri kraliyet tahtıma izinsiz yaklaşılıyor? | Open Subtitles | أخبرني، منذ متى كان يمكنك ؟ الإقتراب من عرشي الملكي بدون استئذان ؟ |
| Radara kör uçuşla yaklaşılıyor. | Open Subtitles | الإقتراب من الخط الفاصل |
| Eş cinsellerin yakınımda olmasından hoşlanmam. | Open Subtitles | لا احب الإقتراب من الشواذ |
| Eş cinsellerin yakınımda olmasından hoşlanmam. | Open Subtitles | لا احب الإقتراب من الشواذ |
| Her şeye aynı şekilde yaklaşır. | Open Subtitles | يميل إلى الإقتراب من كل شيء بنفس الطريقة |
| Bu seviyeye yaklaşmak için bile muazzam bir nükleer reaksiyon gerekir. | Open Subtitles | نحتاج إلى تفاعل نووي ضخم جدا لمجرد الإقتراب من هذا المستوى |
| Yani ben piyanoya yaklaşmaya çalıştığım anda sertçe itiliyordum. | TED | بحيث كلما حاولت الإقتراب من البيانو، كنت تبعدني بحزم. |
| Hedefe yaklaşılıyor. | Open Subtitles | - الإقتراب من الهدف ! -هل وصلنا أم لا؟ |
| İstasyona yaklaşılıyor. | Open Subtitles | الإقتراب من المحطة |
| Her zaman mükemmel sonuç vermez ama yaklaşır. | Open Subtitles | ليست مثاليّة دائماً، لكن بإمكاني الإقتراب من إيجادها. |
| Bir kaç zıplayıştan sonra, farkedersin ki göt deliğinin kenarına kadar yaklaşır. | Open Subtitles | .. وبعد مدة من المجامعة تبدأين في الإدراك . أنه يحاول الإقتراب من مؤخرتك |
| Köpeklere yaklaşmak istersen, onlara ön tarafdan yaklaş. Tamam mı? | Open Subtitles | إذا اردت الإقتراب من الكلاب، إقترب منهم من الامام. |
| Biraz eğlenmek için, ölüme yaklaşmak gibisi yoktur. | Open Subtitles | حسنا, لاشيء مثل تجربة الإقتراب من الموت, يمكنه أن ينشطك |
| Eğer yaklaşmaya cüret edersen, Seni hemen öldürürüm. | Open Subtitles | إذا تجرؤ على الإقتراب من سريري سأحطّمك مباشرةً. |
| Hedefine yaklaşmaya çalışan bağımsız bir anlaşmacı diyelim. | Open Subtitles | دعينا نقل أنّي مُقاول مُستقل يُحاول الإقتراب من هدفه. |