| Hangisi daha yetkili Bölge Müdür Yardımcısı mı, yoksa Bölge Satış Direktörü mü? | Open Subtitles | أيهما أعلى , مساعد المدير الإقليمي أو مخرج إقليمي مسؤول عن المبيعات ؟ |
| Dinle, bildiğin gibi henüz Bölge müdürünün yapması gerekenleri yapmadık. | Open Subtitles | استمع، كما تعرف نحن لم نملأ منصب المشرف الإقليمي بعد |
| Bu saf adama yapabileceğimiz en nazikçe şey, onu Bölge hapishanesine göndermektir. | Open Subtitles | أعتقد بأنّ ألطف ما يمكننا فعله لهذا الشخص .. هو أن نقوم بإرساله للسجن الإقليمي |
| Modeller yeteneklidir, sadece global olarak değil, ama Bölgesel kalıplarda da. | TED | تتجلى مهارة النماذج، ليس فقط على المستوى العالمي، ولكن أيضا على المستوى الإقليمي. |
| Küresel düşünüp Bölgesel hareket etmeliyiz. | TED | يجب أن نفكر عالميا، ونتصرف على المستوى الإقليمي. |
| Partinin sekreteri değil partinin yerel federasyonunun sekreteri. | Open Subtitles | ليس سكرتير الحزب لكن سكرتير حزب الإتحاد الإقليمي |
| Adım Albay Zaysen. Bölge kumandanıyım | Open Subtitles | أنا العقيد رايسن القائد الإقليمي لهذا القطاع |
| Onunla ölüm cezaları hakkında tartışacak olan kişi DeathWatch'ın Bölge yöneticilerinden Profesör David Gale. | Open Subtitles | مع الحاكم هاردن ومجادلة حكم الإعدام معه مدير ديثواتش المشارك الإقليمي الأستاذ دايفيد غايل |
| Bayan Fisk, John Goodhew, Bölge Başkan Yardımcısı. | Open Subtitles | السّيدة فيسك انا جون غودهيو نائب الرئيس الإقليمي |
| Bölge Müdürüne Yardımcılıktan Bölge Müdür Yardımcılığına. | Open Subtitles | مساعد للمدير الإقليمي إلى مدير إقليمي مساعد |
| İlk satış yaptığım an. Yrd. Bölge Müdürlüğüne terfim. | Open Subtitles | بيعتي الأولى , ترقيتي إلى مساعد المدير الإقليمي |
| Kazanan, bir senelik Bölge müdürü maaşını ve.. | Open Subtitles | الفائز سيحصل على راتب المدير الإقليمي لمدة سنة وسيارة |
| Sende Bölge müdürü olmak için gerekenler yok. | Open Subtitles | أنت ليس لديك ما يلزم لتكون المدير الإقليمي |
| "Bölge Müdürüne Yardımcı." | Open Subtitles | فقط ليجعله يشعر بأهميته. مساعد المدير الإقليمي. |
| Bölge Müdürü'nü şirket dışından almaya karar verdim. | Open Subtitles | لأجل منصب المدير الإقليمي قررت تعيين شخص خارجي. |
| Babası, ahlaksızlığı sanat haline getirmiş ... ..bir Bölge valisiymiş, ve birkaç yıl önce ölmüş. | Open Subtitles | والده كان ..الحاكم الإقليمي كاد أن يحول الفساد لنموذج فني, لقد مات قبل سنوات |
| Biliyorsun Darryl, Bölge müdürlüğü yardımcılığı, ve bütün ağır işlerin bende olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | تَعْرفُ، داريل، هذا الإقليمي المساعد المنهجي مادة مديرِ هنا، وأنا أَحسُّ أَعْملُ كُلّ الرَفْع الثقيل. |
| Bölge Müdür Yardımcısı için kolay bir gün değildi. | Open Subtitles | لَيسَ اليومَ الأسهلَ الّذي سَيَكُونُ المدير الإقليمي المساعد. |
| Çoğunuzun bildiği gibi, bugün yeni Bölgesel satış müdürümüzü açıklamanın heyecanı içindeyim. - Biliyorsunuz neredeyse iki yıldan beri eczacılık sektöründeyim ve insanlar sürekli bana soruyor: | Open Subtitles | كما يعلم معظمكم ، اليوم أنا فخور أن أعلن عن مدير المبيعات الإقليمي الجديد |
| Ulusal Güvenlik Bölgesel Destek Grubu'ndanız. | Open Subtitles | نحن مع فريق الدعم الإقليمي للحرس الوطني. |
| Ve işletim sistemini Bölgesel aksanları da anlayabilecek her komuta 10 farklı şekilde cevap verecek düzeyde programlayabilirim. | Open Subtitles | وانا أستطيع برمجة مئات الأوامر في نظام التشغيل ليفهمه يمثل التباين الإقليمي في الكلام |
| Yarın yerel ofise gidebilirim, oradan araştırmamı yaparım. | Open Subtitles | يمكنني الذهاب للمكتب الإقليمي غداً وأجري بحث من هناك |