"الإمام" - Translation from Arabic to Turkish

• İmam
• imam
• İmamın
• Efendi
• İmama
• İmamı

Dinlerinin yanlış olduğunu, en iyi yolun İslam'ı seçmek ve müslüman bir adamla evlenmek olduğunu açıklığa kavuşturan bir imam da orada mevcuttu.
كان الإمام حاضرًا أوضح أن دينهم كان خطأ، والطريق الصحيح الوحيد هو قبول الإسلام والزواج من رجل مسلم.

İmam, büyük bir günah işledim.
أيها الإمام لقد اقتَرَفتُ ذَنباً عَظيماً

İmam, sizinle konuşmak istediğim şeyler var, ama korkuyorum.
هُناكَ أشياء أُريدُ أن أُكلمكَ عنها أيها الإمام لكني خائِف

İmam bunun iyi bir ölüm olduğunu söyledi. Adil bir ölüm.
لو كان الإمام لقال أنها شهادة شهادة في سبيل الله

Bu parayı İmam'ın türbesine koy. Selamlarımı ilet.
ضع هذا المبلغ في ضريح الإمام و بلغه سلاماتي

Bu adam, İmam'ın arabalarını tamir eden kişi.
كلّمتك عنه مسبقاً إنّه المكلّف بسيارات الإمام

Parayı bu yüzden mi İmam'a verdin? Benimle görüşmek için mi?
تمر مباشرة عبر الإمام مجدداً، فأنت رجل ميّت

- Ama şuradaki imam, dünyaya bunun bir yalan olduğunu söylüyor.
و بالرغم من ذلك الإمام يقف خارجا، و يخبر العالم إن هذه كذبة.

Şu imam ve FBI meselesini duydum.
لقد سمعتُ عن حادثة الإمام و المباحث الفيدرالية.

Enver Sedat size, bağışlayın benim değil onun sözleri "Deli İmam" diye hitap edermiş.
أنور السادات, المصري يصفك أيها الإمام إعذرني, هذه كلماته وليست كلماتي معتوه

Bundan 10 yıl sonra imamın aynı imam olacağını garanti edebilir misiniz?
هل تستطيع أن تضمن أن الإمام الحالي سيكون هو نفسه بعد عشر سنوات من الآن؟

İmam ve mollaları aşırılığımı cezalandırmak için Tanrı'ya dua etmekteler.
الإمام وملالية يصلّون من أجل .ثأر الله لمُعاقبة تبذيري

Sapına kadar Amerikalı gitmişti, ılımlı imam da öyle.
الصبي الأمريكي اختفى، وكذلك الإمام المعتدل.

İmam din değiştirmemle ilgili konuşmak için gelecek ve evde bunların hiçbiri kalmamalı.
الإمام سيأتي للحديث عن أعتناقي ونحن لا يمكننا أن نتركه في المنزل

Bu imamın yaptığı şey onu tekrar Tanrı'ya ve toplumuna bağlamaktı.
ما قام به هذا الإمام هو إعادة صلتها بالله وبمجتمعها.

Bu şiirim Efendi Kareem Said'e adanmıştır.
هذه القَصيدَة هُنا مُهداة إلى الإمام كريم سعيد

ileri... İmama doğru.
ابتعد عن الإمام.

ve bu güç bu yaşlı imamı üzüntüye boğmuştu.
و قد ملأت نفس هذا الإمام الشيخ، ملأتها بحزن عظيم