| Ebedi hayatta yeniden canlanacağımızın kati inancıyla, sana yalvarıyoruz merhameti sonsuz Tanrım. | Open Subtitles | وما نحن متأكدين منه انها غادرتنا الى الحياة الابدية الهي ، ان نعمك لاتحصى |
| Size sonsuz bir yaşam vaat etmemiz pek mümkün değil. | Open Subtitles | نحن لا نَستطيعُ وَعْدك تماماً بالحياة الابدية |
| sonsuz hayata dirilmemizin kesin ve sağlam umuduyla kurtarıcımız Hazreti İsa'ya ulaşmak için vücudumuz değişiklik gösterecek..." | Open Subtitles | و تأكيد على الحياة الابدية من عيسى المسيح و الذي غير حياتنا الخاوية |
| Vivar hükümdarı Büyük Şef'in sonsuza dek dostu olacağıma... ve yüce kralı Ferdinand'ın müttefiki olacağıma şerefim üzerine yemin ederim. | Open Subtitles | اتعهد بالصداقة الابدية للامير السيد و الولاء لسيده فرديناند ملك قشتالة |
| Ayağa kalk öyleyse. Bunu sonsuza kadar halledeceğiz. | Open Subtitles | لذلك قف على قدميك فنحن سنخلد هذا في الابدية |
| Büyük miktar altına Ebedi seyahatten daha fazla ilgi duyan hırsızlar vardı. | Open Subtitles | كان هناك اللصوص الذين يهتمون بسرقة الذهب اكثر من اهتماممهم بالرحلة الابدية |
| Sam, sadece bir kaç hafta sonsuz gibi görünen | Open Subtitles | سام ، انها فقط اسبوعين ستبدوا و كأنها الابدية |
| ismini telaffuz edenler sonsuz lanetle alevler içinde yanacak. | Open Subtitles | من يذكر إسمه قد يحترق في نيران الإدانة الابدية |
| Bizler ona veda ederken, bizlere bahşettiğin yüce sevgine güvenerek, ona sonsuz bir yaşam vaad etmeni diliyoruz. | Open Subtitles | بينما نحن نودعها نحن نؤكد من جديد ثقتنا في حبك الابدي والذي سوف يلحقها في حياتها الابدية |
| Devrim dünyadaki herkez için sonsuz mutluluk getirecektir. | Open Subtitles | الثورة تسعى للسعادة الابدية للجميع في العالم |
| Kimse sonsuz hayatı satma konusunda rahiple yarışamaz. | Open Subtitles | حسنا لا احد يبيع الحياة الابدية مثل القس |
| Bizler sonsuz gökyüzünün altındaki engin denizleriz. | Open Subtitles | نحن البحر الذى بلا نهاية تحت السماء الابدية |
| Onun aforoz edildiğini ve lanetlendiğini onu, iblisin prangalarını açana kadar kefaretini ödeyene, Kilise'yi memnun edene kadar Şeytan, onun melekleri ve tüm lanetlenenler ile birlikte sonsuz ateşe mahkûm ediyoruz. | Open Subtitles | نعلنه محرّما وملعونا ونحكم عليه بنار جهنم الابدية |
| sonsuz zaman geçtikten sonra, Chee'de bir canlanma hissettik. | Open Subtitles | رأيت, بعد العديد من الابدية , لقد احسسنا بانبعاث فى الشي . |
| Ne hata, sonsuza kadar iki sağ kolla olmak! | Open Subtitles | يا لها من لخبطة .. ان تقضى الابدية كلها بذراعيين كلا منهما يمنى |
| sonsuza kadar iki sağ kollu olmak? | Open Subtitles | يا لها من لخبطة.. ان تقضى الابدية كلها بذراعيين كلا منهما يمنى |
| sonsuza dek yaşamanın size verdiği en harika ödülün, verdiği güç olduğunu düşünürsünüz. | Open Subtitles | ربما تعتقد ان الجائزة الاعظم للحياة الابدية هي القوة التي تمنحك |
| Şimdi Ebedi aşkın alevlerinde sonsuza kadar yanacaksın! | Open Subtitles | ستحرقين الان في نيران الحب الابدية |
| Artık sonsuza kadar cehennemde yanacak. | Open Subtitles | والان هو يتجه نحو اللعنة الابدية |
| ve bunun için Ebedi anne, Ebedi anne, Çocukların hepsi evdemi diye daima merak ettiğini düşündüm. | TED | و اذن كنت افكر ان الام الابدية ,الام الابدية كانت تتساءل دائما: هل كل الاطفال بالداخل? |
| Bizim sağlık, yiyecek ve eğitim getirmemiz gerekir Tanrının tüm insanlarına, tüm çocuklarina saygi duymamiz, Ebedi anneyi hatirlayarak. | TED | نحتاج ان نوفر الصحة الطعام و التعليم و الاحترام لكل مواطني الرب متذكرين الام الابدية |
| Bu şarkıyla kapatıyorum-- bu çocukların şarkısı-- çünkü hepimiz Ebedi Annenin masasında ki çocuklarız. | TED | اختم بهذه الاغنية انها اغنية اطفال لاننا كلنا اطفال على طاولة الام الابدية |