| suçlamalar için üzgünüm, ama bir şeylerin doğru olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | آسف بشأن الاتهامات ولكني عرفت ان شيئاً لم يكن صحيحاً |
| O zamana kadar, suçlamalar Salem'in ötesine komşu topluluklara yayılmaya başlamıştı ve en güçlü figürler bile hedef olmuşlardı. | TED | في هذه الأثناء، انتشرت الاتهامات لتطال مجتمعات مجاورة متجاوزة ساليم، واستهدفت حتى الشخصيات الأقوى. |
| Bunu biliyorlar ama bu çirkin suçlamaları yapmakta ısrar ediyorlar. | Open Subtitles | وهم يعرفون هذا. لكنهم مازالوا مستمرون في هذه الاتهامات الشنيعه. |
| Neyle suçlandığımı bilmiyorum... ama suçlamaları kesinlikle reddediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما هى تهمتى لكنني بالتأكيد أنفي هذه الاتهامات |
| suçlamaların ciddiyetinden dolayı, sanığın daha önce sabıkasının olmaması ve örnek gösterilebilecek okul durumu burada önemsizdir. | Open Subtitles | عدم وجود سجل اجرامي للشخص القاصر هنا , وظهوره المثالي في المدرسة ليست ذات تأثير هنا بسبب خطورة الاتهامات |
| Haplarla ilgili hiçbir şey yapmadım ve bu suçlama da gücüme gitti. | Open Subtitles | ليس لي أي علاقه بموضوع المخدرات و أنا مستاء بسبب هذه الاتهامات |
| Sana yöneltilen suçlamalar hakkında benimle konuşmaya gönüllü müsün? | Open Subtitles | هل أنت مُستعد للتحدث معي حول الاتهامات الموجهه ضدك ؟ |
| Eklemeliyim ki, bununla beraber bu suçlamalar, kardeşim ve benim tanındığımız radikal tekniklerimizin anlaşılamamasından kaynaklanıyor. | Open Subtitles | ويجب أن أضيف هذه الاتهامات نشأت من عدم فهم للتقنية الرائعة التي نُعرف بها أنا وأخي |
| Yanlış şeyler yaptığım için suçlandım fakat bu yanlış suçlamalar bizi yıldırmayacak. | Open Subtitles | لقد اتهموني بالخطيئة، ولكن تلك الاتهامات الكاذبة لن تردعنا. |
| suçlamalar, kardeşin Al Donelynin seçim kampanyasının en kötü anında geldi. | Open Subtitles | هذه الاتهامات الموجهة حول الاحراق المتعمد أتت بأسوأ وقت ممكن يكون لاخيه آل دونالي المرشح لقصر المحافظة |
| suçlamalar doğru çıkarsa çok şaşıracağım. | Open Subtitles | وكنت لأتفاجأ لو اتضح أن هذه الاتهامات حقيقة |
| Makine Konsorsiyomunun temsilci uluslarının suçlamaları ve karşı suçlamaları üzerine Başkan, özel bir soruşturma başlattı. | Open Subtitles | وسط هذه الموجة من الاتهامات من جانب الامم التى احتجت على بناء الآلة أمر الرئيس بعمل تحقيق خاص |
| FBI ve Adalet Bakanlığı suçlamaları dikkatle inceliyorlar. | Open Subtitles | مكتب المباحث الفدرالية ووزارة العدل ينظرون بتمعن بخصوص هذه الاتهامات |
| Başkan bu suçlamaları biliyordu ve görmezden mi geliyor? | Open Subtitles | هل علم الرئيس بهذه الاتهامات واختار تجاهلها؟ |
| Goa Polisimiz mahkemeye başvurarak Komiser Rakesh Kadam hakkındaki tüm suçlamaların düşürülmesini talep edecektir. | Open Subtitles | الشرطة غوا لدينا الطعون قسم إلى المحكمة .. لتبرئة جميع الاتهامات ضد مفتش راكيش كادام. |
| Ve ben yeniden aynı utanç ve kendini suçlama döneminden geçtim ve rahatlayınca işime geri döndüm, defalarca tekrar tekrar bu iş olana kadar. | TED | ومررت بنفس العار و تبادل الاتهامات وشعرت بتحسن ورجعت الى العمل, حتى حدث مرارا وتكرارا وتكرارا. |
| - Birisi düzmece itham etmiş olamaz mı? | Open Subtitles | هل يمكن أن يكون أحدٌ قد لّفق هذه الاتهامات ؟ |
| Buraya gelip de böyle ithamlarda bulunamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تأتي الى هنا و توجه الاتهامات. |
| Bu suçlamalardan birinde en ufak bir doğruluk payı varsa, herhangi biri onun kılına zarar vermişse bunu öğreneceğim. | Open Subtitles | اذا كان هناك أى شىء حقيقى فى هذه الاتهامات و اذا لمس أى شخص شعرة من رأسه سأتعامل مع ذلك |
| Bu suçlamalara cevap vermeme izin verilmedi. Siz de beni yargılamadınız. | Open Subtitles | لم يسمح لى ان ارد هذه الاتهامات انت لم تحكم على |
| Ama böyle iddialara karşı sorumlu olmadığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكنك ستجدين أني لست مسؤولاً عن تلك الاتهامات. |
| - Gidip bu iddialarla yüzleşmelisin. | Open Subtitles | - أنا أسف, بو. يجب عليك أن تعود وتواجه هذه الاتهامات. |
| Onun anısına, savcılığın aşırı suçlamalarına karşı bir grup davası düzenleme işine girişiyorum. | Open Subtitles | إحياءً لذكراه، أنا أحاول تنظيم دعوى قضائية جماعية بسبب المبالغة في توجيه الاتهامات |
| GA sonunda saçma suçlamalarını düşürecek gibi duruyor. | Open Subtitles | لإسقاط تلك الاتهامات السخيفة. |
| Yedi gün içinde Burgos'a gelip bu ithama cevap vereceksin. | Open Subtitles | خلال سبعة ايام ستمثل امام الملك فى بورجوس لترد على هذه الاتهامات |
| Arkadaşına iftira attığımız için özür dilemek. | Open Subtitles | الاعتذار بشأن الاتهامات التي وجهناها لصديقك |
| Neden birini suçlamaya başlamadan önce onunla ilgili dosyaları okumuyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لا تعرف الشخص قبل ان تشرع بتوجيه الاتهامات ؟ |