| Hatta Belçika, Çekoslovakya ve Fransa'dan gelen yabancı Yahudiler bile. | Open Subtitles | حتى اليهود الاجانب من بلجيكا وتشيكوسلوفاكيا وقطعا من فرنسا ايضا |
| Ama o da kabul etmek istediğimizden oldukça çok muhafazakar, oldukça çok yabancı karşıtı, oldukça çok İslamcıydı. | TED | ولكنه يعد من المحافظين الذين لا يحبذون الاجانب ويميل الى الاصولية الاسلامية اكثر مما كنت أتوقع |
| Bak yabancılar ne güzel yiyorlar. | Open Subtitles | انظر , لا يوجد عند الاجانب مشكلة لقد اعتادو على ذلك |
| yabancılar sınırlar çekiyor, yasak bölgeler oluşturuyor. | Open Subtitles | الاجانب يضعون حدودا هنا ويحتلون مساحات واسعة من ارضنا |
| Yani, aslında herkesin değil, çünkü Amerikan İstihbaratı'nın yalnızca yabancıları izlemek için yasal yetkisi bulunuyor. | TED | حسنا , ليس بالضبط كل شخص لان من ذكاء الاستخبارات الامريكية فقط لديها الحق لمراقبة الاجانب |
| Wong, bu bölge yabancıların kontrolünde, milislerin olay çıkarmaları hiç uygun değil! | Open Subtitles | ونج هذه المناطق يسيطر عليها الاجانب المقاومة المحلية الشعبية تعمل مشاكل هنا |
| O yabancılardan korkar. | Open Subtitles | نحن خائفون من الحكومة انهم يخافون من الاجانب |
| Burası İtalya. Ben bir yabancı değilim. yabancı olan sen ve senin kız kardeşlerin. | Open Subtitles | هنا في ايطاليا انا لست اجنبية، انت وشقيقاتك الاجانب |
| Çalıştığın yerde yabancı işçiler var mı? | Open Subtitles | هل انتَ صاحبت بعض العمال الاجانب في عملك؟ |
| Tamam. Tıp kongresinde birçok yabancı olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك الكثير من الاجانب في المؤتمر الطبي |
| yabancı şeytanları yakın! Onları kovun! | Open Subtitles | احرقو الشياطين الاجانب اوقفوهم من تدمير العالم |
| yabancı Yahudiler'in buraya yolcu vagonlarında geldiklerini söylüyor. | Open Subtitles | يقول ان اليهود الاجانب وصلوا هنا بقطارات الركاب |
| - Seninle el sıkışmak istiyor. - Bu bir yabancı geleneği. | Open Subtitles | انها تريد مصافحتك الاجانب يسلمون بالايدي |
| Buraya gelen bazı yabancılar, tadını çıkaramıyorlar. | Open Subtitles | بعض الاجانب الذين ياتون الى هنا لا يجربوها جيدا |
| Bildiğin gibi, senin gibi yasadışı yabancılar kendi insanımızın iyiliği adına ülkemiz için bir şeyler yapmaya zorlanıyorlar. | Open Subtitles | كما تعرف ، الاجانب غير الشرعيين كأمثالك يقام بترحيلهم خارج بلادنا لصلحة ناس اخرون |
| Bunları da bil, onunla konuşurken sakın Jimmy Carter, bahçıvanlar, yabancılar, eşcinseller Sean Penn, Vatikan II, bireysel silahlanma, organik yemekler belirlenmiş vurucu kuralı, geri dönüşüm ve Yahudi olduğun konularını açma. | Open Subtitles | و فقط كي تكون أمنا عندما تتحدث اليه لا تتحدث عن جيمي كارتر البستانيون الناس الاجانب الشواذ جنسيا |
| Bugün gelen yabancılar oğlumu öldüren adamlar. | Open Subtitles | الاجانب الذين حضروا اليوم هؤلاء الرجال قتلوا ابني |
| Bütün yabancıları öldürün, böylece barış içinde yaşayabiliriz. | Open Subtitles | اقتلو الاجانب وسيعم السلام علينا اقتلو الاجانب وسيعم السلام علينا |
| ...diğer yabancıları körfezde tutarak yardım ederler. | Open Subtitles | هذا سيبعد عنا الاجانب الاخرين الموجودين بالخليج |
| Yabancılara ait verileri yabancıların bağlantıları Amerika'ya geldiğinde ya da buradan geçerken takip edebilirler. | TED | يستطيعون مراقبة الاجانب عندما تتصل بيانات الاجانب سواء كانت داخل الولايات ام عبرها |
| Şunu bilmelisiniz ki bizler Japonya'da ırkçı yabancılardan hiç hoşlanmayız. | Open Subtitles | انت يجب ان تعلم انه فى اليابان لا نحب الاجانب المتطرفين |
| Ama ispanyol dostlarim Napolyon ordulari yabanci istilacilar, isgalcilerden baska hiçbir sey degiller. | Open Subtitles | لكن إلى زميل إسباني جيوش نابليون لاشئ لكن المحتلين الاجانب المحتلون |