| gördünüzmü kalbin hisleri nasıl dışa çıktı? şimdi bu oyunu bir de siz deneyin. | Open Subtitles | هل رايتوا كيف تتدفقت الاحاسيس الصادقه؟ |
| Bir ses ya da koku, bir duyguyu uyandırabilir ama bu hisleri dile getirmekte zorlanabilir. | Open Subtitles | صوت او رائحة ربما توقظ بعض الانطباعات الذهنية الكامنة او المشاعر لكنها ستواجه صعوبة في وضع هذه الاحاسيس في سياقها الصحيح |
| Aynı hisleri paylaşması şart değil. | Open Subtitles | ليس بالضرورة ان لديه نفس الاحاسيس |
| duygular için iyi bir zaman değil. | Open Subtitles | إنه ليس الوقت المناسب للمشاعر و الاحاسيس |
| Durumları hatırlıyorsun ama hisler, duygular, kavrayışından çıkıyorlar. | Open Subtitles | انها شخصية كرتونية تتذكر الظروف لكن الاحاسيس المشاعر |
| Bu şeyleri biliyor gibiyim, bu kelimeler, bu duygular. | Open Subtitles | وكأنه اعرف هذه الاشياء هذه الكلمات وهذه الاحاسيس |
| Bu hisleri anımsa. | Open Subtitles | تذكر تلك الاحاسيس |
| Çözümlenmemiş duygular, bir sürü keşkeler falan. | Open Subtitles | الاحاسيس المختبأة والامور اللتي ندمتم عليها |
| Kötü duygular yok olur gider, iyi olanlar sürer durur. Hadi be. | Open Subtitles | يجعل الاحاسيس السيئه تذهب والاحاسيس المبهجه تدوم هيا |
| Ayrıca sahip olduğum bu garip duygular kesinlikle başka hiçbir ayıda yok. | Open Subtitles | و بالتاكيد لم هناك يكن دب اخر لديه نفس الاحاسيس الغريبة |
| Çözümlenmemiş duygular, bir sürü keşkeler falan. | Open Subtitles | الاحاسيس المختبأة والامور اللتي ندمتم عليها |
| Örneğin duygular. | Open Subtitles | أشياء مثل الاحاسيس هذا كمثال |
| Bu duygular gider, kaybolur sandım. | Open Subtitles | اعتقدت ان الاحاسيس ستذهب لكن |
| Ne zaman bir Jack Russell görsem o hisler geri dönüyor. | Open Subtitles | "كلما رأيت كلباً من نوع "جاك رسل تعود لي تلك الاحاسيس |