| O yaşlı, bitik ucubeyi görünce, benim de zamanımın yaklaştığını fark ettim. | Open Subtitles | النظر إلى ذلك العجوز الخرف جعلني الاحظ أنا لست شاب بمقتبل الحياة |
| Bu çocuklar için neler yaptığını fark etmediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين أني لم الاحظ ما فعلتيه للاطفال طوال هذه الفترة |
| İyi vakit geçirmekle o kadar meşguldüm ki, fark edememişim. | Open Subtitles | لقد كنت مشغولة بقضاء وقت ممتع لدرجة انني لم الاحظ |
| Evet, buraya şimdi geldim de. Biraz ezildiğinizi falan fark etmeden yapamadım. | Open Subtitles | نعم، لقد جئت إلى هنا فقط لأني لم أحتمل إلى ان الاحظ |
| Biletlere bu kadar talep olduğunu farketmemiştim. | Open Subtitles | لـــ "ال بى جيفريز" فى الجبيرة حسناً , لم الاحظ الطلب الكبير على التذاكر |
| Bir sonraki açıkça anımsadığım şey, o sandalyede yaklaşık saat 4:00'te irkilip kalkmam, neredeyse günün ışıdığını fark etmem ve birinin ışıkları söndürmüş olması. | Open Subtitles | وما اذكره بوضوح بعد ذلك هو نهوضى من على هذا الكرسى فى حوالى الرابعة وانا الاحظ انه الفجر تقريبا |
| Ama şimdi büronda çok işin olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | والآن الاحظ انك مشغول جداً هذة الأيام بتدريبك |
| Ama şimdi büronda çok işin olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | والآن الاحظ انك مشغول جداً هذة الأيام بتدريبك |
| Enteresan, bu ağacı daha önce hiç fark etmemişim. | Open Subtitles | يا الهي, لم الاحظ شجر القضبان هذا من قبل. |
| Yapmayın, onların kayıp olduğunu fark etmemi nasıl bekleyebilirsiniz. | Open Subtitles | حقا ايها المحقق, كيف تتوقع ان الاحظ انهم مفقودين ؟ |
| Hiç fark etmemişim. Onu bunca yıldır tanırım halbuki. | Open Subtitles | أنا لم الاحظ ذلك ابدا انا اعرفة منذ عدة سَنَواتِ. |
| Ayrılana kadar burayı ne kadar sevdiğimi hiç fark etmemiştim. | Open Subtitles | هل تعلمي.. انا لم الاحظ كم أحب هذا المكان الا عندما تركته و ذهبت بعيدا عنه |
| Ben çöldeyken savaş Birinci Dünya Savaşı'na dönüşmüş ve ben bunu fark etmedim bile. | Open Subtitles | بينما كنت فى الصحراء الحرب تحولت الى حرب عالمية وانا لم الاحظ هذا |
| Yıprandığını ben de fark ettim, Emily. | Open Subtitles | الحقيقة .اننى الاحظ هزالك وتعبك , اريدك ان تجربى هذا |
| İkinizin köşelerde çocuklar gibi fısıldaşıp planlar kurduğunuzu fark etmedik sanmayın! | Open Subtitles | اننى الاحظ انكم اشتركتم فى موتها -تجتمعون معنا هنا وكأننا اطفال |
| Bu sabah Alex'in evden çıktığını fark ettim... ve sen de burada kaldın. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع الا الاحظ ان أليكس ترك البيت هذا الصباح بينما بقيت انت في البيت |
| Bu yıl tek değişiklik unutmuş olmam.Belki üzerimde bunun ağırlığı vardı da fark etmedim. | Open Subtitles | و الفرق الوحيد في هذه السنه انني نسيت الامر تماماً فربما زاد الحمل علي بسبب النسيان و لم الاحظ هذا |
| O çekirdeği zamanında fark etmeseydim ne olurdu, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تدركين ماذا قد يحدث لو لم الاحظ البذرة في الوقت المناسب ؟ |
| Biletlere bu kadar talep olduğunu farketmemiştim. | Open Subtitles | لـــ "ال بى جيفريز" فى الجبيرة حسناً , لم الاحظ الطلب الكبير على التذاكر |
| O kadar uçmuştum ki, vizemin bittiğinin farkına varmadım. | Open Subtitles | لقد كنت منتشية جداً، ولم الاحظ ان كارت الفيزا اللعين قد أنتهي |
| Yeteneğini farketmedim sanma. | Open Subtitles | لا تعتقدى بأنني لم الاحظ إمكانيتك. |
| Afedersin, genelde erkeklerde o tip özelliklere dikkat etmem ve evet yaptım! | Open Subtitles | حسنا انا اسف انا لا الاحظ هذا فى الرجال .. ولكننى اخبرتك |