| Profesör Moriarity'nin ajanlarından birini hatırlayınca kesinlikle tatmin edici oldu. | Open Subtitles | انا كنت راض على التعرف على احد عملاء الاستاذ مورياتى. |
| Tüm bunlar, bu işte Profesör Moriarity'nin parmağı olabileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | انا افترض ان هذا العمل يحمل سمات طريقة الاستاذ مورياتى. |
| İfadene göre sen ve Profesör Arthur Seldom cesedi aynı anda fark ettiniz. | Open Subtitles | وفقاً لهذا التقرير أنت و الاستاذ آرثر سيلدوم اكتشفتم الجثة في نفس الوقت |
| Aynı olduğumuz için Öğretmen Dong Ju'nun yanında olmamın bana çok faydası oluyor. | Open Subtitles | ولانني مع الاستاذ دونق جو واللذي هو مثلي يمكنني ان اجد من يساعدني |
| İşte profesörün onu kilitlemesinin arkasında yatan iğrenç gerçek bu. | Open Subtitles | تلك هي الحقيقة القبيحة التي أغلق عليها هذا الاستاذ الشاب |
| -"usta" olduğumu söyle! -Senden nefret ediyorum, iğrenç ibne! | Open Subtitles | قول اني الاستاذ انا بكرهك,يا حزمة من الحطب |
| Amelia, Profesör Marcus'la tanışmıştın. Bu bey de Albay Courtney. | Open Subtitles | إيمليا,لقد قابلتي الاستاذ ماركوس وهذا الرائد كورتناي |
| Profesör Robie, acelece tokatlama dersi verecek. | Open Subtitles | الاستاذ روبيه سوف يشرح : كيف تصفع بسرعه لايمكنك فعل شيىء لى .. |
| Profesör, kedi kaybolduğundan beri ağlıyormuş. | Open Subtitles | لم يكف الاستاذ عن البكاء منذ أن اختفى القط |
| Profesör'ün aile doktoru olarak endişelenecek bir şey olmadığını söylemeliyim. | Open Subtitles | ...كطببيب لعائلة الاستاذ أستطيع القول أن لا شيء يدعو للقلق |
| Profesör Kaz size bir motorsikletin nasıl haklanacağını öğretecek. | Open Subtitles | الاستاذ جوس سوف يقول لك كيف تدمر دراجه بخاريه |
| Saat 6:30'da Profesör Bogle'nin sınıfında modellik yapmam lazım. | Open Subtitles | فانا مطلوبه كنموذج في فصل الاستاذ بوجل في السادسه والنصف |
| Peki, Profesör Seldom'u ilk kez orada mı gördün? | Open Subtitles | و هل كانت أول مرة ترى فيها الاستاذ سيلدوم؟ |
| Hey Profesör, not defterinin üzerine fasulye sosu dökülmüş. | Open Subtitles | ايها الاستاذ لديك بعضا من غموس الفاصوليا |
| Son mesajını da Profesör Davis gelmeden önce atmıştı | Open Subtitles | اخر رسالة تلقيتها منها كانت قبل مجئ الاستاذ ديفيس بقليل |
| Demek ki Profesör konuyu kapamaya hazır. | Open Subtitles | اليان اكمل الطقوس مما يعني ان الاستاذ جاهز للمتابعة |
| Ve geri dönüp Öğretmen notlarına bakınca | TED | وعدت لأنظر لنسخة الاستاذ من كتاب الرياضيات. |
| Öğretmen: Mükemmel İngilizce konuşmak istiyorum. | TED | الاستاذ: أريد أن أتحدث الانجليزية بامتياز. |
| Öğretmen: ... konuşmak istiyorum. Öğrenciler: ... konuşmak istiyorum. | TED | الاستاذ: الانجليزية بامتياز. التلاميذ: الاستاذ: الانجليزية بامتياز. |
| Muhtemelen küçümsendi ama, Volta'nın bataryayı icat etmesi ayrıca ilk defa bir profesörün yararını da gösterdi. | TED | ربما نغفل عن هذا، ابتكار فولتا للبطارية للمرة الأولى أيضاً يوضح أهمية الاستاذ. |
| usta sensin. Sistemi sökemez misin? | Open Subtitles | انت بمثابة الاستاذ بالآلات ,هل يمكنك ازالتها |
| Evet, gulersin tabii ama Profesor Brightwiser tum kadinlari elde ediyor. | Open Subtitles | اضحكى كما تشائيين ولكن الاستاذ بيرج وسر تحبه كل النساء |
| 1998 yılında, üniversitede bir Profesöre vurduğun doğru mu? | Open Subtitles | عام 1998 تَضْربُ أستاذ في الكليَّةِ؟ هذا الاستاذ لم يكن عِنْدَهُ وقت لتَعليم الأولادِ |
| Asistanı gökyüzünden süzülerek profesörü yakalayacak ve onu havaya kaldıracak. | Open Subtitles | سينقض مساعده من السماء و ينصب الاستاذ الحبل على الارض و يرفعه للسماء |