| Bugün, hiç kuşkusuz ki hayatlarınızın en heyecanlı günlerinden biri ihtimallerin tadını çıkartmanızı ısrarla tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | لا شك أن هذا اليوم من أكثر أيام حياتكم إثارة أحثكم على الاستمتاع بها أحثكم على الاستمتاع بها |
| tadını çıkarmaya bak. | Open Subtitles | إنها موسيقى السفر الكلاسيكية حاول الاستمتاع بها |
| Bu hayatımın en güzel gecesi olmalıydı ama tadını bile çıkaramıyorum. | Open Subtitles | يفترض أن تكون هذه أعظم ليلة في حياتي، ولكن أعجز عن الاستمتاع بها |
| Demek istiyorum ki biri sana topkekini verdiğinde tek yapman gereken keyfini çıkarmak. | Open Subtitles | أقصد أنه إن ما منحتك فتاة كعكها مجاناً.. فلست ملتزم بشيء سوى الاستمتاع بها |
| Gerçekçi olmayan beklentilerim yüzünden keyfini çıkaramadım. | Open Subtitles | لم أستطع الاستمتاع بها بسبب توقعاتي الغير واقعية |
| Bu benim son sigaram olacak ve ondan zevk alacağım. | Open Subtitles | ستكون هذه آخر سيجارة لي وأرغب في الاستمتاع بها |
| Bu benim son sigaram olacak ve ondan zevk alacağım. | Open Subtitles | ستكون هذه سيجارتي الأخيرة وأرغب في الاستمتاع بها |
| Dur, tadına varmak istiyorum. | Open Subtitles | إنتظر، أريد الاستمتاع بها تماماً تعال، تعال أخبرني، أخبرني |
| Dur, tadına varmak istiyorum. Hadi, anlat. | Open Subtitles | إنتظر، أريد الاستمتاع بها تماماً تعال، تعال أخبرني، أخبرني |
| Sana verilen bu hediyeyi; geliştirmeli, kullanmalı ve onun tadını çıkarmalısın. | Open Subtitles | إن موهبة مثل التي لديك يجب أن تنمى و تدرب و يتم الاستمتاع بها. |
| En son bu kadar güzel göründüğümde tadını çıkaramamıştım. | Open Subtitles | آخر مرّة بدوت بهذه السعادة، فلم يتسنّى لي الاستمتاع بها. |
| tadını çıkar bari. | Open Subtitles | مع مباركتي لك. لذا يجدر بك الاستمتاع بها. |
| Şehre çok yakınsın bunun tadını çıkarabilirsin. | Open Subtitles | تكونين قريبة من المدينة... ويـُمكنكِ الاستمتاع بها حقـّاً |
| Bir kereliğine tadını çıkarır mısın? | Open Subtitles | لا يمكنك الاستمتاع بها لمرة واحدة فقط؟ |
| Evet, ama geçen yılın son olduğunu bilseydim keyfini çıkarırdım. | Open Subtitles | نعم، لكن لو كنت أعرف أن السنة الماضية كانت آخر مرة لكنت حرصت على الاستمتاع بها |
| Keşke daha çok keyfini çıkarsaymışım. | Open Subtitles | ربما كان علي الاستمتاع بها أكثر. |