| Bunları göz önünde bulundurunca hangi sonuca varıyorsunuz Bay Finch? | Open Subtitles | كل شيء تم دراسته ما الاستنتاجات التي توصلت اليها ؟ |
| Bu genelleme yapmamıza ve anlamadan hemen sonuca varmamıza yardım etti. | TED | لقد ساعدَنا في التعميم والقفز في الاستنتاجات بشكل سريعٍ جداً. |
| Buraya cevapları almaya geldik, direk sonuca gitmeye değil. | Open Subtitles | حسنٌ، نحن هنا للحصول على أجوبة وليس للقفز إلى الاستنتاجات |
| Bu kısıtlamalarla bile kapsamlı araştırmaları dikkate değer kesinlikte sonuçlara ulaşmasını sağladı. | TED | حتى مع هذا التقييد، أسفرت تلك التجارب الشاملة عن بعض الاستنتاجات الدقيقة على نحوٍ رائع. |
| İnanıyorum ki, bize demokrasiyi öğreten de ortak verilerden sonuçlar çıkaran böyle bir topluma dahil olma süreci. | TED | و كوننا في عملية كوننا في مجتمع يُفكر من البراهين المشتركة للوصول إلى الاستنتاجات أعتقد أن هذا يعلمنا الديمقراطية. |
| İnanılmaz fazla olan yıldız sayısından ne gibi bir sonuç çıkarabiliriz? | Open Subtitles | ما الاستنتاجات التي يسعنا استخلاصها من العدد المهول للنجوم؟ |
| Buffy hissetmemiş. Lanetli Prens hakkında Bir sürü çıIgınca yargıya varıyorsunuz. | Open Subtitles | أعتقد أنك تضيفين الكثير الاستنتاجات الجنونية حول أمير الظلام |
| Hemen sonuca varma. Ne yazıyor? | Open Subtitles | حسناً، لاتقفز إلى الاستنتاجات ماذا تقول؟ |
| Çünkü, direkt bir sonuca atlamak istemiyorum ama geçen gece karavanda gördüğüm çizimlerden birine benziyor bu. | Open Subtitles | وأنا لا أريد أن أقفز إلى بعض الاستنتاجات أو أي شيء لكن هذا يبدو مثل تلك الرسوم |
| Abraham, lütfen, sonuca atlama. | Open Subtitles | ابراهام , من فضلك ؟ لا تقفز الى الاستنتاجات |
| Saçındaki kusmuğa bakarak kendin bir sonuca varabilirsin. | Open Subtitles | أنا سوف أقول لك يكون القيء في شعرك، و حتى تتمكن من استخلاص الاستنتاجات الخاصة بك. |
| Ne? Az önce bana bir anda sonuca varmamamı söyledin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني للتو بألا أختلق الاستنتاجات |
| Bütün kanıt bulunmadan sonuca atlamanın bir faydası yok. | Open Subtitles | "لا تقفز إلى الاستنتاجات قبل أن تحوز كل الأدلة" |
| Herkesi gördüm ve bazı sonuçlara vardım. | Open Subtitles | لقد شاهدت الكل وخلصتُ إلى بعض الاستنتاجات. |
| Neden bu kadar saçma sonuçlara varıyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا يارجال تقفزون إلى مثل هذه الاستنتاجات السخيفة؟ |
| Bir hikayeden böyle sonuçlara varılmaz. | Open Subtitles | لا يمكن ان ترسمي ذلك النوع من الاستنتاجات من قراءه كتاب |
| Ama basit sonuçlar çıkartmayıp onlara göre davranmayacak kadar akıllıyım. | Open Subtitles | ولكنى ذكى بما فيه الكفايه لكى لااشغل نفسى باستخلاص الاستنتاجات البسيطه والعمل عليها. |
| Ve bunu kullanarak bazı sonuçlar çıkartabiliriz. | Open Subtitles | ومن هذا نستطيع الوصول لبعض الاستنتاجات |
| Benim serimse yargıda bulunmak ve bundan sonuç çıkarmak için dizayn edildi. | Open Subtitles | أما سلسلتي فصممت لاستخلاص الاستنتاجات وصنع الاستدلالات |
| En başından bana kim olduğunu söyledi ve bu arada, onunla yatmadım da ama yargıya hemen varmadığın için teşekkürler. | Open Subtitles | لقد قال لي من هو طوال الوقت ولم انام معه بالمناسبة ولكن شكراً لعدم القفز الي الاستنتاجات |