| İskoç kraliçesini etkilediğin gibi, başında bir İngiliz tacına sahip olabilirsin. | Open Subtitles | كما اثرت اعجاب الملكه الاسكتلنديه لربما سينتهي بك الحال مع تاج انكليزي على رأسك |
| Ama İskoç sınırındaki tansiyon yıllardır yüksek Majesteleri. | Open Subtitles | لكن التوترات على الحدود الاسكتلنديه كانت حرجه منذ سنوات , سموك |
| Ağabeyinizin İskoç savaşı büyük borçlar bıraktı. Vergileri yükseltsek? | Open Subtitles | إن حرب اخيك الاسكتلنديه وضعتنا في ديون ساحقه |
| Belki de bir İskoç misafirimi ziyaret etmemin vakti gelmiştir. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لأقوم بزياره رهينتي الاسكتلنديه |
| Sessizliğin İskoç aksanından da kötü. | Open Subtitles | الصمت اسوأ باللهجة الاسكتلنديه |