| O bir çalı değil Konsül, İskoçlar. | Open Subtitles | إنه ليس قنفذ, أيها المستشار بل الاسكتلنديون. |
| Yani İskoçlar'ı yağmalayıp öldürmekle bir sorunu yok. | Open Subtitles | لايمانع سرقة وقتل الاسكتلنديون |
| Tuhaf keçi işkembesi yahnisi bile İskoçlar için tadına doyulmaz bir lezzet. | Open Subtitles | حتى "الهاغيز" طبق معدة الخروف الغريب و الذي لا يستطيع الاسكتلنديون الاكتفاء منه. |
| İskoç bilimadamlarının planları suya düştü, Beck. | Open Subtitles | العلماء الاسكتلنديون نزلوا في تلك "البحيرة مستخدمين السونار , يا "بيك |
| "İskoç Festivali" diye bir şey yok! | Open Subtitles | (لا يوجد عيد يسمى (عيد الاسكتلنديون |
| İskoçlarla. | Open Subtitles | الاسكتلنديون. |
| - İskoçlar paniklemeye başlıyor. | Open Subtitles | - بدأ الاسكتلنديون يشعرون بالذعر |
| Eğer reddettiysen, İskoçlar ve bütün Avrupa seni görmezden gelir. | Open Subtitles | وإذا فعلت ذلك سيتخلى عنك الاسكتلنديون وكل (أوروبا) |