| lastik patlak değilmiş, Alma. | Open Subtitles | ولكن الاطار لم يكن فارغ من الهواء رغم كل شىء يا الما |
| - Evet motor iyi. Bak, bu lastik... | Open Subtitles | اجل انه بخير لقد انصت بالنسبة لهذا الاطار |
| Şerif Dupray'ın raporuna göre, olay yerine geldiğinde lastik patlakmış. | Open Subtitles | يجب علينا بناءا على تقرير الشريف دوبري أن الاطار كان فارغا من الهواء في سـاحة الجريمة ولكتي ملأته بالهواء دون مشـاكل |
| Bu Binbaşı Julius'ın arabasının sağ arka Lastiği. | Open Subtitles | انه الاطار الايسـر الامامي لسـيارة جيوليوس |
| O halde bu çerçeve içinde yaşayan sistemler, evren için vazgeçilmez çünkü evrenin aslında ne olduğunu onlar bulacaklar. | Open Subtitles | لذا فإنَّ الأنظمة الحية في هذا الاطار هي أساسية بعض الشيء للكون لأنها |
| Biri lastikte, diğeri de motorun orada. | Open Subtitles | واحد في الاطار والآخر للدعم في الحائط الناري |
| Bu Çerçeveyi... katalogdan aldım. | Open Subtitles | . . أحضرت لكِ هذا الاطار في أحد صوركِ |
| Evet, ben bu olaya göre giyindim. lastik tamir etmek için böyle giyindim! | Open Subtitles | لقد الزى من اجل هذه المناسبه لقد الزى من اجل تغير الاطار |
| Önemli değil, arabayı kriko ile kaldırıp yeni bir lastik takacak ve hiç vakit kaybetmeden üç numaralı partiye gideceğiz. | Open Subtitles | سوف يرفعها و يغير الاطار و سوف نكون في الحفلة رقم ثلاثه في وقت قصير |
| Arabayı kaldırıp yeni lastik takacak. Sonra hemen dört numaralı partiye gideceğiz. | Open Subtitles | سوف يرفعها و يغير الاطار و سوف نكون في الحفلة رقم ثلاثه في وقت قصير |
| - lastik patlamış gibi yapacağız. | Open Subtitles | سوف نقوم بالدوران بالشاحنه حتى يبدوا ان الاطار اصيب ماذا ؟ |
| - Ne? lastik patlamış gibi yapıp duracağız, dedim. | Open Subtitles | سوف نقوم بالدوران بالشاحنه حتى يظهر لهم ان الاطار اصيب ويقومون بالتوقف |
| Bütün parmak, lastik ve ayak izleri kaybolacak. - Acele edelim. | Open Subtitles | كل البصمات و علامات الاطار سوف تختفى علينا ان نسرع |
| lastik vurulmuş. | Open Subtitles | الاطار تم اطلاق النار عليه لقد كان هناك مركبه أخرى هناك |
| Bir lastik değiştirebilir, ama benim adım ben hala bilmiyorum. | Open Subtitles | اعرف كيف ابدل الاطار لكن لا استطيع معرفة اسمي |
| lastik patlak değilmiş. | Open Subtitles | الاطار لم يكن فارغ من الهواء رغم كل شىء |
| Eğer patlak Lastiği şişiremiyorsak biz de diğerini patlatırız. | Open Subtitles | ..حسنا,اذا كنا لا نستطيع تعبئة الاطار التالف يمكننا أن نتلف الإطار الآخر |
| Bu her neyse, Lastiği patlatacak kadar keskin. | Open Subtitles | حاد بما فية الكفاية لثقب الاطار |
| Büyük ihtimalle Lastiği sana değiştirtirler. | Open Subtitles | فهم يقولون انهم سيقومون بتغيير الاطار |
| Dinle bak, çerçeve çizgisinden kesilerek çıkarıldı. | Open Subtitles | إسمعي إنها مقطوعة من عند الاطار |
| Biri lastikte, diğeri de motorun orada. | Open Subtitles | واحد في الاطار والآخر للدعم في الحائط الناري |
| Çerçeveyi biraz daha daraltabilir miydiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تشدد فوق الاطار قليلا |