| Kadına eşyaları taşımasında yardım et. | Open Subtitles | ساعد المرأة في نقل الاغراض, وكن لطيفا معها. |
| Peki, bırak onu ben taşıyayım, sen eşyaları al. | Open Subtitles | حسنا , انا سأقوم بحملها احمل انت الاغراض |
| Bazı eşyaları korumak için kilitliyorum. | Open Subtitles | لابد ان ابقيه مغلقا لاحتفظ ببعض الاغراض هنا |
| Bütün bu ev ve eşyalar sana hiç benzemiyor. | Open Subtitles | هذا المنزل وكل هذه الاغراض لا تبدو مثلك أبدا |
| Bütün bu ev ve eşyalar sana hiç benzemiyor. | Open Subtitles | هذا المنزل وكل هذه الاغراض لا تبدو مثلك أبدا |
| Sadece eşyalarımı almaya geldim. | Open Subtitles | دونا , إنني آسفة لقد جئت فقط لآخذ بعض الاغراض |
| Yine de odaya bir kaç eşya koyarken yüzlerini görmeni isterdim. | Open Subtitles | على الرغم كنت أتمنى لو انك رأيت وجوههم عندما حركت بعض الاغراض هناك. |
| Saçma sapan şeylere çarçur ederse paranı nasıl geri almayı düşünüyorsun? | Open Subtitles | كيف تتوقع ان تستعيد مالك ان كان يبذر كله على الاغراض التافهة ؟ |
| Şu eşyaları götürmeye başlasak, diyorum. | Open Subtitles | ماذا تقول في أن ننقل هذه الاغراض خارجاً؟ |
| Yer altındaki sincaplardan insan eşyaları almak kesinlikle yasak. | Open Subtitles | شراء الاغراض البشرية من السناجب ممنوع تماماً |
| eşyaları ne kadar çabuk bulursak, çocuğu da o kadar çabuk buluruz, yani, ellerinizi pisletmekten korkmayın. | Open Subtitles | كلما قل الوقت الذى نجد به الاغراض, كلما كنا اسرع فى انقاذ الطفل اذن لا تخافوا من ان تتسخ ايديكم |
| Hemen bakıp çıkacağız ve sonra da eşyaları almaya gideceğiz. | Open Subtitles | نحن بسرعة سوف نعبر ومن ثم سوف نعود من اجل الاغراض |
| Arabaya gideceğiz ve ihtiyacımız olan eşyaları alıp tünelden geçip kamp kuracağız. | Open Subtitles | سوف نذهب الى السيارة ونحضر الاغراض التي سوف نحتاجها نعبر عبر النفق ونقيم مخيماً |
| Bak, çimenlikteki eşyaları taşımak için, onlarla birilerine ödeme yapmak zorundayım. | Open Subtitles | اسمعي, انا احتاجها لأدفع ثمن نقل الاغراض من باحةالمنزل |
| Yani eşyaları eşit bir şekilde paylaştığınızda sen görünmeyen eşyaları mı aldın? | Open Subtitles | اوه اذا انت عندما قمت بقسمة اشيائك بالتساوي حصلت على كل الاغراض غير المرئية؟ |
| Paranız mı bitti yoksa dükkanlardaki eşyalar mı? | Open Subtitles | لما بهذه السرعة؟ هل نفذ منك المال او ان الاغراض نفذت من المول ؟ |
| Her neyse, babanızın arabası paramparça olmuştu ama bazı kişisel eşyalar bulduk. | Open Subtitles | على اى حال سيارة أبيك دمرت لكنا وجدنا بعض الاغراض الشخصية |
| Aile fotoğrafları ve kişisel eşyalar. | Open Subtitles | مجموعة صور عائلية قديمة وبعض الاغراض الخاصة |
| Donna, özür dilerim. Ben sadece eşyalarımı almaya geldim. | Open Subtitles | دونا , إنني آسفة لقد جئت فقط لآخذ بعض الاغراض |
| Ama görebiliyorsan söyle, peki eşyalarımı nereye koyacağım? | Open Subtitles | اين تتصور عليّ ان اضع الاغراض الخاصة بي عندما اجلبها ؟ |
| Tanrım, bu kadar eşya olduğunu fark etmemişim. | Open Subtitles | يالهي.. لم ادرك انك تملكين الكثير من الاغراض هناك |
| Hiçbir şey, sadece bu eski kutudaki şeylere bakıyordum. | Open Subtitles | لا شيء, فقط امر من خلال صندوق قديم لبعض الاغراض |
| Eşyalardan, hayatlarımızdaki tüm o şeylerden daha değerliyiz. | Open Subtitles | من الاغراض ومن الاشياء في حيانتا |