Adamın birine bana bunun imkânsız olduğunu söylemesi için binlerce dolar verdim. | Open Subtitles | انا دفعت الاف الدولارات لشخص ليخبرني ذلك هذا مستحيل |
Bölüm bu araştırma için binlerce dolar harcadı. | Open Subtitles | الإدارة انفقت الاف الدولارات على هذا البحث |
Arkadaşlarımız ve onların korkunç çocuklarına aldığımız hediyelere binlerce dolar harcadık. | Open Subtitles | صرفنا الاف الدولارات على الهدايا لأصدقائنا و أطفالهم الفظيعين. |
Ve işlenmemiş arazinin New York Şehri gibi bir yerde ne kadar değerli olduğunu gösteren bir slayt kullandım: dikkat edin, bazı durumlarda metrekaresi binlerce dolar olan arazi. | TED | واستخدمت هذا الرسم التوضيحي ليبين كم هي قيمة هذه الاراضي الخام في مكان مثل مدينة نيويورك. لاحظ,اراض تساوي الاف الدولارات , في بعض الحالات, للمتر المربع. |
Tarifenin üç gün gerisindeyiz ve hurda mürettebatına binlerce dolar gidiyor. | Open Subtitles | قد تأخرنا 3 ايام عن الموعد المحدد و هذا يكلفنا الاف الدولارات كل يوم للحفاظ على طاقم مخرب يجب ان نصل مساء الاثنين لا يمكننى المخاطرة بأرواح الركاب |
Yarısı eder Tony. Tamam mı? binlerce dolar. | Open Subtitles | هذا يعني يا توني فيه نصف الاف الدولارات |
Elbette, hastaneye binlerce dolar borcum var... karım hamile, ve ölmüş amcamın hayatımı kurtardığını düşünüyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد ... فـ انا ادين للمستشفى بـ فواتير بقيمة الاف الدولارات و زوجتي حامل .. |
Yani binlerce dolar ödemenin yanında bu fırsatı elde etmek için Tıbbî Sağlık Gereçleri onayını almak için bu adamların ayaklarına kapanmalısın da. | Open Subtitles | ثم أنت بحاجة الى دفع الاف الدولارات لإتاحة الفرصة... لتملق حفنة من الموردين الطبية المتغطرسة. ، مايك فايس. |
Söylemek istediğim o, bunlara binlerce dolar verdi ve denemediği son diyet yani sıvı perhizi | Open Subtitles | أقصد أنها صرفت الاف الدولارات |