| Bize, ne kadar çok et ve süt ürünleri ve kümes hayvanı eti yersek, o kadar sağlıklı olacağımız söylenmişti, öyle temin edilmişti. | TED | لقد قيل لنا, بل أُكدَ لنا كلما تناولنا المزيد من اللحوم ومنتجات الالبان, اصبحنا أكثر صحة. |
| Süt ürünleri, istiridye, et, kavun, fındık ve kiwiye allefjim var. | Open Subtitles | عندى حساسية من الالبان, البحريات, اللحوم البطيخ, السودانى و الكيوى |
| Biyografisine göre mandıra ürünleri bile yemiyor. | Open Subtitles | لا يتناول مشتقات الالبان حتى وفقا لسيرته الشخصية |
| Eğer süt ürünlerine alerjin varsa kahvene krema koymamalısın. | Open Subtitles | لو انك حساسه من الالبان يجب عليك ان لا تضعي كريمه في قهوتك |
| Soğutulması gerekmeyen süt ürünlerine karşı fobim vardı. | Open Subtitles | كان دائما عندي خوف من منتجات الالبان هذه التي ماكانت بحاجة الي ان تبرد |
| `Çünkü süt ürünleri kullanmıyorum. | Open Subtitles | لأنني اسكن بعيدة عن مصنع الالبان' |
| - Ya süt ve tahıI ürünleri? | Open Subtitles | -ماذا عن منتجات الالبان ؟ و الحبوب ؟ |
| Süt ürünlerine alerjim var. | Open Subtitles | انا عندي حساسيه من الالبان ومشتقاته |
| Ete, süt ürünlerine ve işlenmiş karbonhidratlara olan talebimiz -- dünya günde bir milyar kutu veya şişe kola tüketiyor -- bu şeylere olan talebimiz, ihtiyacımız değil, isteğimiz -- bizi ihtiyacımız olandan daha fazla kalori tüketmeye sevk ediyor. | TED | فنحن نستهلك اللحم و منتجات الالبان والكاربوهايدرات المكرره يتناول الناس حول العالم مليار علبة او زجاجة كولا يوميا اقبالنا عليها-لا حاجتنا لها- وانما رغبتنا في تناولها يدفعنا لاستهلاك سعرات حرارية اكثر مما نحتاج |