| Saat 7:30'da hapishanede ışıklar söndüğüne göre sanırım büyükbaba ve büyükanne için Prenses Beyoncé'ye iyi geceler öpücüğü verme vakti. | Open Subtitles | ومنذ كانت الأضواء تطفأ في السجن الساعه 7.30 أظن أنه الوقت للجد والجده أن يأتو ويعطو الاميره بيونسيه قبله النوم |
| Peder Godwin, Prenses Morgana'yı şapele götürün son kararını vermeden önce biraz dinlenebilir. | Open Subtitles | الاب جادوين اصطحب الاميره مورجانا للكنيسه ربما يجب أن تفكر مليا قبل أن تتخذ قرارا اخيرا |
| Prenses çocukken bitkileri severdi. | Open Subtitles | الاميره كلاريس كانت تحب الازهار عندما كانت طفله |
| Savaşçı Prensesin saldırısına uğramışlar diye duydum ben de. | Open Subtitles | لقد سمعت انهم اخدو جرعه كبيره من الاميره المحاربه |
| prensesi korkutmasına izin veremezdim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن اتحمل مثل هذا النصاب ليخيف الاميره |
| Prenses beni uyardı, fakat... - Lily'mi? | Open Subtitles | كانوا كل المخلوقات المتوحشه,لقد حذرتني الاميره لكن.. |
| Savaşçı Prenses Zeyna tarafından öldürüldüler. | Open Subtitles | لقد تم قتلهم بواسطه زينا الاميره المحاربه |
| Cehennem senin zamanından beri daha disiplinli, Prenses. | Open Subtitles | الجحيم اكثر تنظيماً منذ وقتك ايتها الاميره |
| Acınası bir ayna, senin gerçek güzelliğini göstermez, Prenses. | Open Subtitles | المرآة لن تظهر جمالك الحقيقي ايتها الاميره |
| Prenses Grace'in de Stüdyo 54'ü ziyaret ettiğini duyduk. | Open Subtitles | وقرأت ان الاميره غريس واظهرت ايضا ان هناك ما يصل |
| Prenses Bala ve benim için zaman ayarla. | Open Subtitles | لتدرج لي بعض الوقت الخاص انا و الاميره بالاا في الجدول |
| Prenses Bala... gelecek planlarımız için çok önemli. | Open Subtitles | الاميره بالاا شئ جوهري في كل خطط المستقبل |
| Asker, Prenses bu koloninin geleceği için önemli. | Open Subtitles | ايها الجندي ان الاميره مهمه لمستقبل تلك المستعمره |
| Çek şu külüstürü buradan. Hemen Prenses. | Open Subtitles | ابعد هذه السياره الخرده بعيدا عن هنا حالا ايتها الاميره |
| Ertesi gün Prenses kayboldu ve tılsımsız uyandıramadık kraliçemizi. | Open Subtitles | و فى اليوم التالى اختفت الاميره و بدون التعويذه لن نستطيع ان نوقظ الاميره |
| Prenses Shamsus-Sabah'a Yunanca ve İbranice öğretiyorum. | Open Subtitles | واقوم بتدريس اليونانيه والعبرية الى الاميره شمس الصباح. |
| Prenses dünyanın en iyi öğretmenleriyle yetişti, ve bir çok dili konuşabiliyor. | Open Subtitles | الاميره كانت تملك افضل المعلمون من كل العالم ، و تعرف اللغات المختلفة. |
| Saatler 16'ya yaklaşırken dünya nefesini tuttu ve Prensesin bulunması... | Open Subtitles | ومع اقتراب الموعد النهائي 4: 00العالم يحبس أنفاسه ننتظرمعرفة اين الاميره |
| Prenses Susannah'ya ait olduğu düşünülen kopmuş bir parmak prensesi kaçıran kişinin Prensesin parmağını keserken açıkça görüldüğü bir videoyla beraber UKN'e iletildi. | Open Subtitles | أصبع يعتقد انه يعود للاميره سوزانا أرسلت للقناه مع هذا الفيديو ويظهر فيه المختطف يقطع اصبع الاميره |
| Burada oturup prensesi beklemekten daha önemli işlerim var benim. | Open Subtitles | أنا لن اجلس طول اليوم أنتظر الاميره الصغيره |
| Ahbap, Bay Korman beni mahkemeye veriyor, avukatı da o buz Kraliçe! | Open Subtitles | يا رجل مستر كورمان سوف يقاضيني و هذخ الاميره الجليديه هي محاميته |