"الاوشام" - Translation from Arabic to Turkish

• dövme
• dövmeli
• dövmeler

Vern Van Zant sırf bu maç için dövme yaptırdığını söylüyor.
الآن فيرن يقول بانه قد حصل على هذه الاوشام الجديدة فقط لهذه المناسبة.

Joey, kız kardeşin çok mantıksız. dövme yaptırmaya karar vermiştik ya... Benim onun ismini yazdırmama karar verdi.
جوي اختك بحالة يرثى لها لقد اقترحت ان نعمل الاوشام مع بعضنا

Şu anda, yalnızca solgun dövmeli, çulsuz puştun tekisin.
انت حتى لاتفعله , في نقطة مؤكده , انت فقط ستفلس مع تلاشي بعض الاوشام

Alex Sicki dövmeli genç. O benim cep telefonu listemde.
اليكس سيكي, الذي لديه الاوشام كان شريكي بالزنزانة

Şimdi, dövmeler hakkındaki konuya gelirsek, tek bir sözcük olmaksızın, dövmeler gerçekten haykırırlar
الآن، المسألة حول الوشم هي، بدون كلمة، الاوشام حقاً تصرخ.

Ve bunun sonuçlarını düşünürseniz, bu şeyden gizlenmek gittikçe zor hale geliyor, diğer şeylerin yanında çünkü sadece elektronik dövmeler değil, yüz tanıma da gerçekten iyiye gidiyor.
و كما تفكر في عواقب ذلك، يصبح من الصعب اخفاء هذه الأشياء، من بين أمور أخرى، لأنه ليس فقط الاوشام الإلكترونية، ولكن التعرف على الوجه اصبح جيدا.

Birçoğu tek dövme yaptırmayı istedi, Dövmeleri motosikletin üzerinde bile yaparım.
ان العديد من المطالب والا الوشم ، افعل الاوشام هي دراجة مطية... ... بالمقارنة اليهم.

Geçici dövme standını acayip sevdim!
هذه الحفلة رائعة احب محطة الاوشام المؤقتة!

dövmeli sert adamlar bize nereye gideceğimizi söylüyor.
هؤلاء الرجال اصحاب الاوشام يخبروك اين بأمكانك الذهاب

O dövmeli kızın çırpınışlarını görmeliydin.
"لقد صنعنا مأدّبة دامية من الفتاة ذات الاوشام"

Ve bu, tabi ki, hepimizin bugün elektronik dövmeler nedeniyle tehdit altında olduğumuz durumdur.
وهذا، بالطبع، ما نحن جميعا الآن مهددون به اليوم بسبب الاوشام الإلكترونية.

O dövmeler eski kişiliğinin parçasıydı, şimdikinin değil.
الاوشام جزء مما كان وليست جزء مما هو الان

Jane, bu dövmeler birçok hayat kurtardı.
(جين) هذه الاوشام أنقذت الكثير من الأنفس