| Ağır travma geçiren yetimler geldi. | Open Subtitles | تصل معظم الايتام هنا وهي تعاني صدمة نفسية عميقة |
| Savaş, korkunç bir savaş. Dullar, yetimler, annelerini kaybeden çocuklar. | Open Subtitles | حرب, حرب شنيعه, ادت لوجود الأرامل , الايتام ,وافقدت الأمهات لأبنائهم |
| Çabuk! Bay Boodman, bu yetim işi bir son bulmalı! | Open Subtitles | سيد بودمان، شغل الايتام هذا يجب أن يقف عند حد |
| Oradaki diğer insanlar... yetim çocukları bugün Su Parkına götürüyorlar. | Open Subtitles | والناس من الملاجئ والان ياخذون الايتام الاخرين الى العاصفة المائية |
| Sizi öksüz çocuk hastanesinin açılışı için tebrik edecekmişim. | Open Subtitles | المفرض اقول لكى مبروك على افتتاح مستشفى الايتام ياله من رائع تخصيصها لهم |
| Özel bir not yazdım, bunu yetimhane müdürüne vermek isterim. | Open Subtitles | لقد كتبت رسالة أرجو أن تعطيها للمسئوليين عن الايتام |
| Diğer tüm yetimler gibi 16 yaşında gitmek zorundaydılar. | Open Subtitles | قي سن 16 كان عليهم مغادرة الدار كبقية الايتام |
| Ya da konuşma düzeyimizi en aza indirip sana anlattığım yetimler için bunları imzalayabilirsin. | Open Subtitles | او نقلل الدردشة قليلاً,وتوقع انت هذه من اجل هؤلاء الايتام الذين قلت لك عنهم |
| Peki ya küçük yetimler ne olacak? | Open Subtitles | ولكن ماذا بشان الايتام الصغار ؟ |
| Pekala, yetimler, karaya çıkın. | Open Subtitles | حسنا ايها الايتام |
| Korunmaya muhtaç çok sayıda yetim ve öksüz çocuğumuz var. | Open Subtitles | لدينا العديد من الايتام الذين يحتاجون للرعاية. |
| Ayrıca bu iki yetim bu kadar parayı nerede bulabilir ki? | Open Subtitles | وأين يمكن لاثنين من الايتام أن يربحوا هذا المقدار من المال سوى هنا؟ |
| Baptista'nın babası yetim yurdu için para vermek istiyor. | Open Subtitles | المبلغ الذى قدمته لملجأ الايتام القس إعاده ألينا |
| Bu dört öksüz için, hayat asla eskisi gibi olmayacaktı. | Open Subtitles | ولهؤلاء الايتام الاربعة لن تعود الحياه كما كانت |
| Marvin Browning birkaç haftalığına şehre gittikten sonra... yetimhane yeni bir arkadaşlık sistemi kullanmaya başladı. | Open Subtitles | بعد ان تاه مارفن براونينغ في وسط المدينة لمدة اسبوعين الايتام بداو باستخدام طريقة " الرفيق " |
| Bu para, öksüzler için. Biz de öksüzüz. | Open Subtitles | هذا المال من حق هولاء الاطفال الايتام نحن ايضا ايتام يا ادى. |
| Kimseye gösterme ya da verme demişti. öksüzler birbirlerine destek olmalı, değil mi? | Open Subtitles | و اخبرتني ان لا اريها او اعطيها اي شخص نحن الايتام يجب ان نبقى مع بعضنا, الا ترين ذلك؟ |
| Rommel'in karargahını, yanındaki yetimhaneye zarar vermeden patlattı. | Open Subtitles | لقد قام بتفجير المركز الرئيسى لروميل بدون اى تخريب لدار الايتام المجاور له |
| yetimhanede, yetersiz sayıda yatak vardır ve kıyafetler de yeterli değildir. | TED | هناك نقص في أسرة النوم في دار الايتام وملابس الدفء غير كافية. |
| Çoğu kimse yetimhanelerin soğuk ve korkunç olduğunu düşünür. | Open Subtitles | معظم الناس يعتقدون ان الايتام يشعرون بالبرد وخائفون |