| Tabii ki gelirsin Frank. O koca Soğuk ayaklarını nerede ısıtırsın başka? | Open Subtitles | ستفعل بالتأكيد يا فرانك فأي مكان آخر ستضع فيه قدميك الباردتين الكبيرتين؟ |
| Sahip olabileceğim her şeyin senin Soğuk ellerinde olduğunu anladım. | TED | أدركت الآن أن كل الأشياء التي يمكن أن أحصل عليها كانت في يديك الباردتين. |
| Sahip olabileceğim her şeyin senin Soğuk ellerinde olduğunu anladım. | TED | الآن أعتقد أن كل الأشياء التي يمكن أن أحصل عليها كانت بين يديك الباردتين. |
| Sahip olabileceğim her şeyin senin Soğuk ellerinde olduğunu anladım. | TED | الآن أعتقد أن كل الأشياء التي يمكن أن أحصل عليها كانت بين يديك الباردتين. |
| Onun Soğuk gözleri hokey maskesinin arkasında açıldı ve dev kanlı bıçağıyla ayağa kalktı. | Open Subtitles | لكن عندما إستعدوا للرحيل بعيدا فتح عينيه الباردتين خلف قناع الهوكى السميك و قام ممسكا بسكينه |
| Onun gazeteciliğinin en iyi yanı o Soğuk gözlerinde, eğer isterseniz görebileceğiniz empatinin sıcaklığı ve metinlerle güçlendirilmiş resimlerdi. | Open Subtitles | صوره بلغت ذروتها عندما تمتزج عيناه الباردتين بعاطفته الدافئة |
| Seni kardeşim gibi severim bilirsin ama ayakların çok Soğuk, bana değip duruyorlar. | Open Subtitles | أحبك كشقيقي ، لكن لا يمكنني تحمل قدميك الباردتين توخزني طوال الليل |
| Onu annen istiyorsa da Soğuk, cansız ellerimden çıkarıp alması gerekecek. | Open Subtitles | إذا كانت أمك تريد هذا، سيتحتم عليها انتزاعها من يدي الخامدتين الباردتين |
| Kapıya dayanıp çirkef konuşmalar yapıyor sonra Soğuk ve nemli ellerinle dokunup ödümü bokuma karıştırıyorsun. | Open Subtitles | تجذبينني بيديك الباردتين الرطبتان وتفزعينني تماماً |
| O kahrolası uzaylılar bunları da Soğuk, ölü ellerimden alamayacaklar. | Open Subtitles | يمكنني القول بأن هذه المخلوقات سوف لن تأخذ هذه من يدي الباردتين |
| Ya da geçmişe Soğuk, ölü ellerinle tutunmaya çalışarak akıllardan silinebilirsin. | Open Subtitles | أو تكوني منسية .. ممسكةً للماضي بيديك الباردتين يديكِ الميتتين |
| Onu çıkarmak istersen Nat'in Soğuk, ölü ellerinden alman gerek. | Open Subtitles | إن أردت إزالتها، يتعين أن تسحبيها من بين يديه الباردتين الميتتين. |
| Ve asla Soğuk küçük ellerini tutmaktan vaz geçmeyeceğim ya da sabahleyin kendimi kaybederek kalktığımda... sana bakıp, ne kadar şanslı olduğumu hatırlayacağım. | Open Subtitles | ولن أتوقف عن إمساك يديكِ الصغيرتين الباردتين... أو أندهش عندما أستيقظ صباحاً وأنظر إليكِ وأدرك كم أنا محظوظ. |
| # Kil kadar Soğuk Dudaklarımı öpersen # # Günlerin artık sayılı demektir # | Open Subtitles | "ولو قبلت شفتي الباردتين لن تطول أيامك كثيراً" |
| Ona olan güvenimi 9 yaşındayken kaybettim ve sana olanı da o Soğuk, mavi gözlerine baktığımda. | Open Subtitles | - انا لست مهتمة ! لقد فقدت الامل به عندما كنت في التاسعه وفقدت الامل بك هند المرة الاولى التي نظرت فيها الى تلك العينين الزرقاوتين الباردتين |
| Soğuk ve ölü ellerimden. | Open Subtitles | من يديّ الباردتين الميتتين |
| Soğuk dudaklarımdan öp. | Open Subtitles | قبلي شفتي الباردتين |
| Soğuk dudaklarımdan öp. | Open Subtitles | قبلي شفتي الباردتين |
| Soğuk bakışlı adam. | Open Subtitles | صاحب العينين الباردتين |
| Soğuk bakışları olan. | Open Subtitles | الرجل صاحب العينين الباردتين |