"الباقين" - Translation from Arabic to Turkish

• diğerleri
• diğer
• Diğerlerini
• kalan
• Diğerlerine
• diğerlerinin
• kalanlar
• diğerlerinden
• kalanı
• geriye
• geride

Bir kısmı ölsün diğerleri de kuyruğu sıkıştırıp kaçsın diye gelmedik.
أتظن أننا أحضرنا بعضهم إلى الموت ثم نطلب من الباقين التراجع؟

diğerleri de gece yarısı iş bırakıyor. Galiba grevdeyiz.
الباقين سيذهبون في منتصف الليل أعتقد بأننا في إضراب

Beş adamı, diğer üç adamı çıkarması için ocaktan çıkarttım.
اضررت لسحب 5 رجال من الحفرة لكي أخرج الـ3 الباقين

Birimiz burada kalır, Asgard tarayıcısını kullanarak Diğerlerini nöbetçi ve devriyelerden uzak tutar.
يجب أن يبقى أحدنا لتشغيل وحدة رصد الأسجارد لإرشاد الباقين بعيدا عن أى حرس أو دوريات

Hayatta kalan son insanlarız. Tanrı bizi seçti ve gri kayaya yöneltti.
نحن أخر الباقين من الرجال الرب قد اختارنا وقادنا إلى جرين روك

Diğerlerine söylemeliyiz. - Ama onu bırakamayız!
ـ يجب أن نخبر الباقين ـ لا يمكن أن ندعه هنا

İçeri girdikleri gibi diğerlerinin önünü keseceğiz ve böylece onları kapana kıstıracağız!
بمجرد دخولهم، سنمنع الباقين من الدخول و نوقعهم في الفخ

diğerleri de geceyarısı başlayacak. Sanırım grevdeyiz.
الباقين سيذهبون في منتصف الليل أعتقد بأننا في إضراب

Tüm diğerleri havada öldü ve kumlara gömüldüler.
الباقين قد ماتوا فى السماء ودفنوا فى الرمال

diğerleri'nin kuralları var. Seninle konuşmak bir ihlal.
الباقين لديهم قواعد التحدث اليك يعد انتهاك

Amacım seni korkutmak değil ama diğerleri de iyi hissediyordu.
لا أقصدُ إخافتكِ، لكنّ الباقين كانوا كذلك

Ve cevabı öğrendiğimizde, diğer soruyu da geri kalanlardan birinin kimliğini bulmak için kullanacağız.
وفي حال معرفتنا ذلك, يمكننا أن نسأله ليحدد لنا الباقين

Yoksa diğer herkesin kararını çoktan verdiğini düşündüğünüz ve inandığınız şeyi savunmaya korktuğunuz için mi?
أو لأنكم تظنون أن الباقين كلهم مثلكم أو لأنكم خائفون من الدفاع عما تشعرون إنه الصواب؟

Geri kalanlarının diğer hastahanelere gitmesi gerekecek.
الباقين يجب عليهم الذهاب إلى المستشفى الآخر.

Şimdi kasabaya git ve Diğerlerini topla.
الآن ، إذهب إلى البلدة و أحضر الباقين سنرحل قبل شروق الشمس

Diğerlerini ararken beni de hatta tut.
حسنا ابقني على الخط بينما تتفقدي الباقين

Alvin'in önüne geçip, Mulch ve Diğerlerini uyarmalıyım.
احتاج الى ان اسبق الفين لاحذر ملتش و الباقين

Ama bu şu anlama gelmesin ben geriye kalan kızları unutmuş değilim.
لكن هذا لا يعنى شئ انسى امر كل هؤلاء الفتيات مثل الباقين

Saltanatı boyunca, eşi ve kalan üç çocuğuyla birlikte Sans Souci adında görkemli bir sarayda yaşadı.
خلال ولايته، عاش في قصر فخم أطلق عليه سان سوسي ورافقته زوجته وثلاثة من أبنائه الباقين.

Diğerlerine anlatmalıyız. - O'nu bırakamayız.
ـ يجب أن نخبر الباقين ـ لا يمكن أن ندعه هنا

Monica, diğerlerinin ne düşündüğünü bilmiyorum ama tıpkı arkamızdakiler gibi ben de inandım.
مونيكا ، لا أعلم عن الباقين ، لكن بعضهم صدق ما قيل

İlki: Seçilirseniz bizim için, yani dünyadaki yedi milyar insandan geriye kalanlar için ne yapacaksınız?
أقول في السؤال الأول، إذا تم انتخابك، ما الذي ستفعله لبقيتنا؟ للسبعة مليار شخص الباقين الذين يعيشون على هذا الكوكب؟

diğerlerinden farklı olarak sahip olduğum bir şey daha var: size ilgi duyuyorum.
والشيء الآخر الذي املكه .. ولا يملكه الباقين هو اهتمامي بكم ايها الرفاق

Geri kalanı biz kontrol merkezinden halledeceğiz.
ونحن سوف نتولي الرعاية مع الباقين في البيت الامن

Kuşku, anlayışsızlık, öfke ve geride kalanlar için duyduğumuz kaygı.
عدم التصديق، عدم الفهم، الغضب والقلق على أولئك الباقين