| Şansımı Açık denizde deneyeceğim. İstersen sen de benimle gel. | Open Subtitles | سأحصل على فرصتى فى البحر المفتوح إذا كان المثل بالنسبة لك |
| Açık denizde balık avlamak, çoğu deniz kuşunun ortak özelliği olan uzun ve dar kanatlar gerektirir. | Open Subtitles | الصيد فوق البحر المفتوح جعل جناحيه طويلة وضيقة شكل أكثر شيوعاً بين الطيور البحرية |
| Açık denizde batıya yelken açıp söz verdiğin gibi kara ve ganimet bulduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أنّك أبحرتَ غرباً، عبر البحر المفتوح الجهات، وعثرتَ على أرض وغنائم، كما وعدت. |
| Devasa buzdan yavaş yavaş kopar çoğu iki aydan daha kısa bir sürede açık denize ulaşır. | Open Subtitles | وهو يتحرك بعيدا عن جبال الجليد الهائلة التي تتحلل تدريجيا. معظمهم يدوم أقل من شهرين في البحر المفتوح. |
| Buzul sınırların açık denizle buluştuğu kıyılar boyunca daha fazla balina açık bir geçit bulmak için dolanır. | Open Subtitles | تسافر حيتان أكثر على طول حافة الثلج عندما يقابل البحر المفتوح للبحث عن منافذ الأخاديد |
| Bana, bunu kullanarak batıya, açık denizlere doğru gitmenin mümkün olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال لي أنه من الممكن الذهاب للغرب عبر البحر المفتوح. و نحنُ مستخدمين هذا. |
| Pekala, Yamaç. | Open Subtitles | حسنا , البحر المفتوح |
| Olayların, seslerin, grupların müdahalesi... donanmanın açık denizden müdahalesi... popüler konuşmacılar, göğsüm, çığlıklar... fabrikalar... | Open Subtitles | تداخلت الأحداث و . . الأصوات تَنفذٌ القوات البحرية من خلال البحر المفتوح الهائج |
| Teslim olmayacaktır, ama Açık denizde de beni yenemez. | Open Subtitles | لذا هو لن يستسلم، لكنّه لا يستطيع ضربي، ليس في البحر المفتوح |
| Eğer onlara burada Thessaly ovalarında, ya da Açık denizde gemilerine saldırırsak fark etmeden üzerimizden geçerler. | Open Subtitles | -لو هاجمناهم هنا فى سهول ثيسلى و سفنهم فى البحر المفتوح -سيجتاحوننا بدون حتى ملاحظة |
| Onlara Açık denizde katılacağız. | Open Subtitles | سوف ننضم أليهم فى البحر المفتوح |
| - Açık denizde balığa çıkmışım. - Vay, çok güzel. | Open Subtitles | الصيد في البحر المفتوح - ياللروعة - |
| Bana anlatılanlara göre, Beowulf isminde birisi Açık denizde yapılan bir yüzme yarışında Güçlü Brecca'ya meydan okumuş. | Open Subtitles | هناك (بيوولف) آخر انا سمعت عنه الذي تحدى (بريكا) الضخم في سباق للسباحه عبر البحر المفتوح |
| Açık denizde onlardan kurtulmamız imkansız. | Open Subtitles | لن نهرب منه فى البحر المفتوح |
| Açgözlülüğünün tersini kanıtladığı açık denize sahip olmaya çalışırken kibirli bir şekilde, patronun kim olduğunu göstermek için denize açılır. | TED | في محاولة لامتلاك البحر المفتوح حيث يثبت جشعه سبب خرابه، عندئذ، في نوبة من الغطرسة، يصعد في البحر ليُظهر للبحر من هو رئيسه. |
| 1607'de yelken açtık açık denize | Open Subtitles | # فى الف وستمائه وسبعة # # ابحرنا فى البحر المفتوح # |
| Amerikalı siviller açık denizle aramızda kalan kanalların girişlerini kapatıyorlar. | Open Subtitles | المدنيون الأمريكيين يحاصروننا في مصب كلّ القنوات التي بيننا وبين البحر المفتوح |
| Amerikalı siviller açık denizle aramızda kalan kanalların girişlerini kapatıyorlar. | Open Subtitles | المدنيون الأمريكيين يحاصروننا في مصب كلّ القنوات التي بيننا وبين البحر المفتوح |
| Antartika Yarımadası boyunca bu erkek ve dişi miğfer penguenleri, yavrularına yiyecek getirmek için sırayla her gün açık denizlere açılmak zorundalar. | Open Subtitles | ،على طول شبه الجزيرة القطبية الجنوبية يتناوب ذكور وإناث البطاريق شريطية الذقن يومياً من البحر المفتوح ليجمعا الطعام لصغارهما |
| Bir erkek bukleli albatros eşinin açık denizden dönmesini bekliyor. | Open Subtitles | ينتظر ذكر القطرس المتموّج عودة شريكته من البحر المفتوح |