| Ve sonraki dolunay gecesinde merasim sularını içtikten sonra iki delikanlı, doğdukları topraklardan ayrıldılar ve cesur yürekleriyle, yolculuklarına başladılar. | Open Subtitles | و في ليلة اكتمال البدر بعد ان قاموا بشرب اخر كوب من الماء بالمهرجان الشابين قد تركوا مكان ولادتهم |
| Her dolunay kadınların gecesi olmalı. | Open Subtitles | مهلا، كل البدر يجب أن تكون ليلة السيدات. |
| Bu gece olduğu gibi, dolunay da çılgınları sokağa döküyor. | Open Subtitles | إكتمال البدر مثلاً الليلة يبدو أنه يدفع المريبون للظهور |
| Kabul görmüş efsane, kurt adamların sadece dolunayda gezindiği yani... - ...hatalı olabilir. | Open Subtitles | إذاً تلك الأسطورة أن الذئاب يطوفون فقط أثناء إكتمال البدر خطأَ ؟ |
| Ayrıca 29 gün önceki dolunayda Hymen Escallera'ya da saldırdı. | Open Subtitles | هاجم غشاء بكارة واحد إسكاليرا أيضا قبل 29 يوما أثناء البدر الأخير. |
| dolunaya kadar Yansıma Havuzuna ulaşmamız gerek, ama bu Gizli Tapınakta kaybolduk. | Open Subtitles | علينا ان نصل الى حوض الانعكاس بحلول القمر البدر ولكنا ضعنا في هذا الملجأ المخفي |
| Ay zirveye ulaştı. Yapman gereken her şeyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لقد إكتمل البدر تماماً أتتذكر جلّ ما يتعين عليكَ فعله؟ |
| Eylül dolunayı tarafından aşağılandığı... nefret yılı geldiğinde... karanlık sürücüler limanı işgal edecek... hepsi birden gemiyi alacak... ve cehenneme doğru demir alacaklar." | Open Subtitles | حين يحتقر ما هو غريب عن طريق قمر البدر بالشهر التاسع سيغزو الميناء ركاب الدراجات السود |
| dolunay gecesi bir önceki gece ve ondan önceki gece. | Open Subtitles | إضافةً، لقد قُتِلوا في في أشكال البدر الثلاثة، قبل الأمس، وفي الأمس وفي ليلة اكتمال البدر |
| dolunay bekleniyor. Karanlık koruması olmayacak. | Open Subtitles | لابد ان البدر مكتملا و هذا يؤثر علي التخفي في الظلام |
| dolunay var. Acemi bir pilot bile uçak indirebilir. | Open Subtitles | البدر مكتمل , حتى الطيار المبتدىء يمكنة أن يهبط في يوم كهذا |
| Ay döndükçe oluşan bu durum dolunay mı? | Open Subtitles | و القمر يدور حول نفسه ويفترض أن هذا هو البدر |
| Sadece, bu kadar kuzeyde hiç batmayan dolunay karanlığı aydınlatır. | Open Subtitles | البدر فحسب، الذي لا يغيب شمالاً عند هذه النقطة، يعكس أيّ ضوءٍ إلى هذه الظلمة |
| Ve bu gece harika bir dolunay var çünkü kaynaklarıma göre dolunayda hayalet ortaya çıkıyormuş. | Open Subtitles | و اليوم البدر كامل, و هذا أمرٌ ممتاز لأنهُ طبقاً للتسجيلات |
| dolunay bize bir avantaj sağlıyor. Vücut ısıları daha yüksek olacak. | Open Subtitles | القمر البدر يعطينا ميزة واحدة سيكونلديهمحاراةجسد أعلى، |
| dolunay. Ben bir yerde okumuştum dolunay sırasında Acil Servislere başvuranlar çok fazla oluyormuş. | Open Subtitles | البدر مكتمل، قرأت في مكان ما أنّ الزيارات في غرفة الطوارئ تزيد بشدّة عند اكتمال البدر |
| Bu dolunayda harekete geçmeliyiz, başka zamanımız yok. | Open Subtitles | علينا التصرف قبل البدر التالى وإلا سيكون الوقت قد فات |
| Geçen dolunayda ortaya çıkan ateş ve enfeksiyon bu yüzdendi. | Open Subtitles | والعدوى وحقيقة أن هذا قد حدث أثناء اكتمال البدر بالشهر الماضي |
| Birkaç yıl sonra babam bize dolunaya gerek kalmadan günün istediğimiz saatinde kan bükebilmeyi öğretti. | Open Subtitles | وبعد سنوات قليلة ،علّمنا والدى كيف نستخدم قدرة الدماء فى أى وقت . بدون الحاجة لاكتمال البدر |
| Öyle demedi. Onlara bir sonraki dolunaya kadar ölmüş olacaklarına dair söz verdirdi. | Open Subtitles | لقد قام بوعدهم أنه بحلول القمر البدر القادم كلاهما سيكون ميتًا |
| Ay zirveye ulaştı. Yapman gereken her şeyi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | لقد إكتمل البدر تماماً، أتتذكر جلّ ما يتعين عليكَ فعله؟ |