| Ama rahatsızlanmanızın altında bilinçaltında evlenmek istememenizden gelen fiziksel tepki yatıyordu. | Open Subtitles | كان التعبير البدنى لشعورك فى اللاوعى أنك ترفضين |
| ALMAN SUBAY: Askerler fiziksel olarak o kadar bitik durumda ki silahlarını zorlukla ateşleyebiliyorlar. | Open Subtitles | الإجهاد البدنى الشديد للمشاة كان كبيراً جداً |
| Bir web sitesinde fiziksel performanstaki düşmenin,... | Open Subtitles | لقد وجدت موقعاً على شبكة الإنترنت و الذى يقول أن نقص الأداء البدنى |
| Bir web sitesinde fiziksel performanstaki düşmenin, | Open Subtitles | لقد وجدت موقعاً إلكترونياً يقول أن أن ضعف الأداء البدنى |
| fiziksel şekillerimiz gibi davranışlarımız da ihtiyaçlarımız doğrultusunda evrim geçirir. | Open Subtitles | سلوكنا مثل شكلنا البدنى يتطور طبقا لأحتياجاتنا.. |
| Ayrıca beklenilen travma sonrası stres seviyesinin yanı sıra, Jack fiziksel ve psikolojik değerlendirmelerin ikisini birden geçti. | Open Subtitles | ما عدا الإجهاد المتوقع ما بعد الصدمة عبر " جاك " كلا التقيمين البدنى و النفسى |
| Sizi, hem fiziksel açıdan tehlike, hem de zekası konusunda uyarmam lazım... | Open Subtitles | يجب أن أحذرك ليس فقط بخصوص الضرر البدنى... |
| fiziksel ve psikolojik yalıtımlar yakalanma anından itibaren muhafaza edilmelidir. | Open Subtitles | "العزل بنوعيه البدنى والنفسى" "يجب أن يتم منذ اللحظة الأولى للأعتقال" |
| fiziksel aktivite yoluyla içine bağlanıyorsun. | Open Subtitles | نقل مشاعرك عن طريق النشاط البدنى |
| fiziksel eğitimle meşgulüm. | Open Subtitles | أنا مشغول بالتعليم البدنى |