| Pekala şişko, geç şuraya. İkiniz de kapıya, geri geri yürüyün. | Open Subtitles | حسناً أيها البدين , إلى هناك كلاكما , تراجعا نحو الباب |
| Bayanlar baylar, şişko Moe'nun gizli alkol yuvasının ölümüne içiyorum. | Open Subtitles | سيداتى وسادتى ,انا اشرب نخب الختام فى حانة مو البدين |
| Üzgünüm ihtiyar dostum, öyle görünüyor ki şişko adamın pisliğini temizlemek sana kaldı. | Open Subtitles | آسف يا صديقى القديم ولكن يبدوا أنك عالق 000 فى قضية الرجل البدين |
| Böyle düşünen yalnızca şişman Adam değil. | Open Subtitles | الرجل البدين ليس هو فقط الوحيد الذي له هذا الرأي. |
| Özel izin almak için şişman Adam'a gidersem, sebebini öğrenmek ister. | Open Subtitles | إذا ذهبت إلى الرجل البدين لشراء ترخيص خاص فسوف يريد معرفة السبب. |
| O fikir değiştirmişti ama yetimhanenin şişko bekçisi beni tutuyordu. | Open Subtitles | لقد غيرت رأيها ثم تقيدت من صاحب الملجأ البدين الوغد |
| O şişko saksocunun beni İran Şah'ına benzettiğini biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتدرون أنّ ذلك البدين الحقير قال أني أُشبه شاه إيران؟ |
| Duydum ki şişko amcanı görmek için hapishane kulesine çıkmışsın. | Open Subtitles | إذن, لقد سمعت أنك تزور عمك البدين في سجن البرج |
| O ufak, şişko adamın böbreğine 15 santimlik bıçağı saplamış. | Open Subtitles | بغرز سكّين طولها ستّ بوصات في كلية ذاك القصير البدين |
| Bütün klonlarını kullandın... seni şişko, şişko, şişko, işe yaramaz, şişko domuz! | Open Subtitles | ،لقد استخدمت كلّ أنسجتك المستنسخة أيّا الخنزير البدين، البدين البدين، البدين، المتهوّر |
| şişko Perez, şişko bir zihin okuyucu. Fakat bu konuda iyi olduğu söylenemez. | Open Subtitles | بيريز البدين هو شخص بدين يقرأ الافكار ولكنة ليس جيدا في قرائة الافكار |
| Ulaştıkları bu başarı herkesi memnun etmişti Kurnaz Napolyon ve sadık dostu şişko domuz Squiler'ı bile. | Open Subtitles | نجاح جهودهم ابهجت الجميع بما فيهم نابولين الماكر ورفيقه الدائم الخنزير البدين سكويلر |
| Napolyon kendinden emin bir biçimde çiftliğin yönetimini ele aldı... ve şişko domuz Squiler'da, onun sadık yardımcısı ve asistanı oldu. | Open Subtitles | نابولين وقف بثقة للسيطرة على المزرعة والخنزير البدين سكولر اصبح تابعه ومساعده المطيع |
| O şişko polis belki kemiklerimi kırabilir ama bildiklerimi söylememi asla engelleyemeyecek. | Open Subtitles | هذا الشرطي البدين يستطيع كسر عظامي ولكنهلنيمنعنيمنقولماأعرفه. |
| Hayır Enrique, oturmayacağız. O şişko katil yoldaşlarımızı öldürmeye devam edecek. | Open Subtitles | بينما يستمر ذلك القاتل البدين بقتل رفاقنا |
| şişman Adam kolay ikna edilmiyor. Bir kere çabuk dedim... | Open Subtitles | _ الرجل البدين لا يقتنع هكذا بسهولة أو بسرعه _. |
| Bir daha söyle! şişman, erkek. Sana hikayemi anlatayım. | Open Subtitles | يمكنك ترديد ذلك مره اخرى ايها البدين , دعنى اخبرك بقصتى , يا رجل |
| Neden her zaman şişman olanı zayıf olanından daha ciddi olmak zorunda? | Open Subtitles | لماذا يكون البدين دائماً أكثر لؤماً من النحيف؟ |
| Arkamı döndüğümde senin hafif zalim Tombul tüm oyuncaklarla.. | Open Subtitles | و بعدها عندما استدرت كان رجلنا البدين قد اختفى |
| koca götlü orospu çocuğu dün beni arayıp nasıl gittiğini sordu. | Open Subtitles | البدين اللعين اتصل بي بالأمس ليسألني كيف يسير الأمر. |
| Ama onun yüzünden! şişkoyu zorladı. | Open Subtitles | و لكنه هو ، هو الذى أجبر البدين على القفز |
| Şş! Uyku vakti, dobişko. | Open Subtitles | صه ، حان وقت نومك يا صغيري البدين |
| Pekâlâ, onun evsiz olduğunu ve yaşlı obez bir adamın boku gibi koktuğunu biliyorum. | Open Subtitles | والأن، أعرف أنه بلا منزل ويبدو كأنه رجل الجعجعة البدين |
| Şapkalı Dobi anneleri dinlemez. | Open Subtitles | # أوه، البدين ذو القبعة لا يأبه بما تقوله الأمهات # |
| Archies'ın dükkânına git, yağ tulumu! | Open Subtitles | ــ عليك اللعنة ــ اِرحل من هنا أيها السافل البدين |
| - Bu, ben miydim yoksa Fat Albert mı? - Kimdi? | Open Subtitles | هذا من المفترض ان اكون انا ام انك تقصد "البرت البدين"؟ |
| Toz olalım, tombiş. | Open Subtitles | لنمضى من هنا أيها الشخص البدين |
| Ya da o Şişkonun, diğer 5000'liği... alması için aşağıya inip... kumar masalarında şansını denemesini mi istiyorum? | Open Subtitles | أم هل أريد أن أمنح الفرصة للفتى البدين إذا كان عليه الحضور ليحصل على 5 آلاف الدولار الأخرى ليجرب حظه هنا في ألعاب الحظ؟ |
| tombik kalkıp kapıya gidiyor. | Open Subtitles | هناك قرع على الباب يذهب البدين إلى الباب انظر |