| Bize söylenen, suda bir takım turuncu ışıklar göreceğin. | Open Subtitles | لقد قيل لنا بأننا من المفترض ان نرى شيئاً بعضاً من الأضواء البرتقاليه في الماء |
| Seni turuncu elbiseler dışında görmek güzel... her ne kadar savcıya, yalan rapor yazması için ödemen gereken bir şeyler olsa da. | Open Subtitles | أنه جيد بأن أراك خارج البدلة البرتقاليه حتى لوكنت دفعت لطبيب الشرعي لكتابة تقرير مزيف |
| O küçük turuncu şeylerden üç paket yediğinin farkında mısın? | Open Subtitles | هل تتناولين العلبه الثالثه من تلك الأشياء البرتقاليه الصغيره؟ |
| Neden ona bu portakallı şeyden vermiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لاتعطينه من هذه الاشياء البرتقاليه ؟ |
| Öğle yemeğini hep portakal rengi şeylerden hazırladığım için tulumunu lekelemek gibi bir endişen olmaz. | Open Subtitles | لقد جهزت لكِ للغداء كل الأشياء البرتقاليه حتى لا يتوجب عليك القلق بخصوص تلطيخ بذلتك |
| Hayatımın geri kalanını turuncu tulumla geçirme riskim varken benim de söz hakkım var. | Open Subtitles | وربما سأقضي بقية حياتي في بدلة السجن البرتقاليه , اعتقد بأن هذا ما سأحصل عليه في النهاية |
| Bu turuncu duvarlara fazla maruz kaldığımda neler olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | من النظر دون انقطاع لهذه الجدران البرتقاليه ماذا تفعل بي ؟ |
| Yani turuncu balonları öldürmeyin. | TED | لكي لا تفقع بالوناتك البرتقاليه |
| Kimse içine düşmesin diye neredeyse etrafına turuncu konilerden koyacaktık! | Open Subtitles | كنا سنضع بعض المخاريط البرتقاليه حوله _ تستخدم في المرور و الحفريات_ لكي لا يقع أحد فيها |
| Dış gövdede genişlemiş lastik yayları, hafif alçalmış bir gövde, ekstra egzoz içeride ise, akıl çelici ve dikkat çekici turuncu dikişler var. | Open Subtitles | العجلات مقوسه للداخل, والبدن منخفض قليلا, وتم تعديلها من الخلف أيضاً من الداخل فهي معدله ببعض ببعض الجلد وعليه بعض الخيوط البرتقاليه |
| Yumruğumda kan, gömleğimde bira, ayakkabıIarımda kusmuk, yeni bir şafağın turuncu ışıklarına bakıyor ve hayatın bir daha hiç bu kadar iyi olmayacağını yüreğimde hissediyordum. | Open Subtitles | مع دم في قبضتي,بير على قميصي وتقيأت على حذائي وشاهدت الاشعه البرتقاليه,فجر يوماً جديد واعلم من قلبي انه لن اشعر هكذا مجدداً |
| Büyük turuncu oda mı? | Open Subtitles | الغرفه البرتقاليه الكبيرة ؟ |
| Portakallıyı getirdim ve... portakallı. | Open Subtitles | احضرت البرتقاليه و البرتقاليه |
| Yarın bize pek fazla portakal rengi bayrak sallamayacaklar. | Open Subtitles | لن يلوحوا لنا بالاعلام البرتقاليه بالغد |