| Zırhlı kıvrılan midye solucanları deniz tabanı boyunca ve içinde sürünürek yeni bir ekosistem yarattı. | TED | تتلوى دودة البطلينوس المسلحة زاحفة عبر قاع البحر وداخله خالقة نظاما بيئيا جديدا. |
| Bu soruyu ilk defa 19 yüzyılda, Fransız bir biyolog olan Raphael Dubois bu biyolüminesans midye için sormuştu. | TED | حسنا، كان هذا هو السؤال، العالم النفسي الفرنسي للقرن التاسع عشر رافيال ديبوا قد طرحه بخصوص البطلينوس ذو الضوء الحيوي. |
| Bu vahşi midye kontrolden çıktı. | Open Subtitles | حصلت على هذا البطلينوس البرية خارج نطاق السيطرة. |
| 2 tonluk balına yağı tortuda istiridye bulmak için eşeleniyor. | Open Subtitles | طنان من الدهن المتحرّك يطوف بحثاً عن البطلينوس في الرواسب |
| ama bir istiridye kadar değil. | TED | ولكن ذكاءنا .. ليس بمستوى ذكاء البطلينوس |
| En azından deniz tarağı çorbasını senin gibi topak topak yapmıyorum. | Open Subtitles | خلافا لك، عندما تحضرين حساء البطلينوس. البطلينوسهوسمكصدفي |
| Denizkulağının dişleri var. Bak, seni daha önce arayamadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | بحوزتنا أسنان البطلينوس اسمعي أعتذر عن عدم الاتصال بك في وقت باكر |
| İnsanoğluna iki türlü midye çorbası ihsan eden yüce Tanrım uzaktan kumandayı bulmama yardım et. | Open Subtitles | يا إلهى الرحيم الذى أنعمت على البشريه بنوعين من حساء سمك البطلينوس ساعدنى لأجد جهاز التحكم |
| Sanırım midye tava yemeğe devam edeceğim. | Open Subtitles | أعتقد أنّي سأتوجّه عائدة إلى كوخ البطلينوس. |
| Bir keresinde ben de akşam yemeği için yapmayı denemiştim, ama bir çılgınlık yapıp sosis yerine midye kullanmıştım. | Open Subtitles | لقد جربت ذلك من أجل حفلة العشاء ولكن بدلاً من الهوت دوج تصرفت ببذخ واستخدمت سمك البطلينوس |
| Deniz tarağı yoktu, biz de midye aldık. | Open Subtitles | لم نعثر على اي سرطانات بحر، لذلك أحضرنا البطلينوس |
| 2 kilo somon 10 kilo midye, 10 kilo da ufaklarından alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني أن أحصل على سمكتي سالمون كاملتين عشرة كيلوغرامات من بلح البحر "وعشرة أخرى من "الطفل البطلينوس |
| Ve şu Kuzey İzlanda sahillerinde keşfedilen ve 405 yaşına ulaşan dev istiridye hakkında birşeyler duymuş olabilirsiniz. | TED | و قد تكونوا سمعتم عن ذلك البطلينوس الضخم الذي تم اكتشافه قرب سواحل شمال إيسلندا الذي وصل عمره إلى 405 عام |
| Bir çift istiridye daha yürüttüm. | Open Subtitles | هنا ، سرقت لك قطعتان أضافيتين من البطلينوس |
| Howard Johnson'da istiridye dolması yediğin zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | مهلا، تذكر مرة كان عليك أن لفة في البطلينوس وهوارد جونسون؟ |
| Herhalde istiridye bozuktu. | Open Subtitles | ربما كان البطلينوس سيئة أو شيء من هذا . نحن لا نعرف حتى الآن . |
| Deniz tarağı çorbası servis ederse, çift çanta getirmek zorunda kalacaktım. | Open Subtitles | إن قدم حساء البطلينوس سأضطر لأخذ حقيبتين |
| Denizkulağının dişlerinde bulunan bir maden. | Open Subtitles | إنها مادة غير عضوية عثر عليها في أسنان البطلينوس |
| Seni kenara çekerlerken bomba patlarsa... Denizkulağının dişlerini seni korumak için kullanacaklar. | Open Subtitles | سوف يستخدمون أسنان البطلينوس لحمايتك في حال انفجار القنبلة... عندما سيشدونك عنها |