Ne yazık ki enfeksiyona sebep olan bakteri mevcut antibiyotiklerin hiçbirine tepki vermiyordu. | TED | ولسوء حظها، فإن البكتيريا التي سببت الالتهاب لم تكن تستجيب إلى أي من المضادات الحيوية المتوفرة. |
Bizde 100 trilyon bakteri bu işlerle uğraşır, küçük moleküller üretirler. | TED | لدينا 100 تريليون من البكتيريا التي تعملُ كل أنواع الأشياء وتنجُ جزيئات قليلة. |
Karotları, çadırın içindeki bakterilerin varlıklarını korumak için parçalara bölüyorlar. | Open Subtitles | يصلون إلى أعماق سحيقة ليضمنوا أن البكتيريا التي يدرسونها هي فقط تلك التي نجت خلال استخراجها من الأرض. |
Işığı karanlıktan ayırabilen bakterilerin bunu yapmayanların aksine kesin bir üstünlükleri var. | Open Subtitles | هذه البكتيريا التي تستطيع التمييز بين الضوء و الظلام امتلكت افضلية حاسمة على تلك التي لا تستطيع. |
Yani elmasların üzerindeki bakterilerden yola çıkarak kimlerin dokunduğunu bulabiliriz diyorsun. | Open Subtitles | إذاً، أنتِ تقول بأنه يمكننا كشف من أمسك الألماس بواسطة البكتيريا التي تركوها خلفهم؟ |
Bunun için gerekli olan kükürt de oksijen olmayan ortamlarda kükürt yiyen bakterilerden gelir. | Open Subtitles | و الكبريت لذلك يأن من البكتيريا التي تتغذي على الكبريت عندما لا يكون هناك أكسجين |
Muhtemelen en son sifona bastığın zaman üstüne püsküren bir fekal bakterisine dokunuyorsun ya da su borularımızda yaşayan ve son aldığın duşla üstüne püsküren bakterilere. | TED | من المرجح أنك تقوم بلمس البكتيريا البرازية التي رُشت عليك في اخر مرة استخدمت دورة المياه، او تلك البكتيريا التي تعيش في أنابيب المياه لدينا ورُشت عليك في اخر مرة قمت فيها بالإستحمام. |
bu bakteriler, enfeksiyon tedavisi için geliştirdiğimiz, hepsi değilse bile, birçok antibiyotiğe karşı dirençli hale gelmişlerdir. | TED | وهي البكتيريا التي أصبحت مقاوِمة للكثير، إن لم يكن لجميع المضادات الحيوية التي قمنا بتطويرها لعلاج هذه الالتهابات. |
Görüyorsunuz ki bu tür bir deney, plastikle kirlenen çevreye uyum sağlamış ve PET plastik yemek gibi muazzam bir beceri geliştirmiş olan bakteriler için bir ekran olarak işlev görürdü. | TED | هذا النوع من التجارب يمكن أن يعمل كشاشة لعرض البكتيريا التي تكيفت مع بيئتها المُلوثة بالبلاستيك وطوّرت القدرة الرائعة على أكل بلاستيك PET. |
Örneklerde bulunan bir şey hastalığa sebep olduğu düşünülen bakterileri öldürüyordu. | TED | كان هناك شيء ما في العينة يقتل البكتيريا التي يفترض أنها تسبب المرض. |
Bu, hayvanların bağırsaklarındaki bakteri florasını daha faydalı olanlara kaydırdı ve patojenlerin gelişme şansını azalttı. | TED | أدى هذا إلى تحول البكتيريا التي تعيش في أحشاء الحيوانات إلى أن تكون أكثر فائدة وقللت من فرصة ازدهار مسببات الأمراض. |
Bu yerlerde biriken ve taşındığımız günden beri ayaklarının altına nüfuz eden kaç bakteri vardır kim bilir. | Open Subtitles | من يعلم كم عدد البكتيريا التي تجمّعت بالأرض واسرعت إلى رجليك منذ ان انتقلنا الى هنا |
Evet. bakterilerin arasında bulduğumuz bir tanesinin adı Candida albicans'tı. | Open Subtitles | أجل، ومن بين البكتيريا التي وجدناها نوع يُدعى "الفطريات المُبيَضة". |
Yüzeyde bulunan bakterilerden çok daha fazla sayıda bakteri hayatta kalır. | Open Subtitles | لذا نجت بأعداد أكبر من البكتيريا التي بقت على السطح. |
Stromatolitlerde fotosentez yaptığını gördüğümüz bakterilerden inanılmaz derece farklı, basit hücreler. | Open Subtitles | و هي مختلفة بشكل كبير عن الخلايا البسيطة التي رأيناها في البكتيريا التي تقوم بالتمثيل الضوئي في الستروماتولايتس. |
Yapmaya çalıştığımız başka bir şey de, bizlerle mutualist biçimde yaşayan ve daha sağlıklı olmanızı sağlayan bakteriler ile aramızdaki diyaloğu güçlendirerek bakterilere bu soylu görevlerinde yardımcı olmak. | TED | ونحاول ايضا على ان نقوي المحادثة بين البكتيريا التي تتعايش معنا في تكافل على امل ان تؤثر ايجابيا في صحتنا العمل على تقويه هذه المحادثات كي تقوم البكتيريا بعمل مانريدها ان تقوم به بصوره احسن من لوكانت تقوم بهذه الاعمال لوحدها |
bu bakteriler durgun bir denizin dibindeki çamurda yaşar. | Open Subtitles | البكتيريا التي تعيش في الوحل في قاع ذلك البحر الراكد |
Ama aslında "kalıntısıydı" demeliyim çünkü günümüzde, o kadar çok antibiyotik kullanıyoruz ki enfeksiyona neden olan bakteriler direnç kazanıyor. | TED | ولكن في الواقع، يجب أن أقول "كان"، لأننا في الوقت الحاضر نستخدم المضادات الحيوية بكثرة حتى أن البكتيريا التي تسبب هذه العدوى أو الأمراض اكتسبت مقاومة. |
Bu ekranı kullanarak bunu yapan bazı bakterileri bulabilmeyi başarmıştım. | TED | وباستخدام تلك الشاشة، كنت قادرة على إيجاد بعض البكتيريا التي قد فعلت هذا. |