| Ve birçok altyapı şeyleri var ve genel insan kaynakları orada. | TED | و هناك العديد من عوامل البنية التحتية و الموارد البشرية العامة. |
| Böyle beter bir salgına bile dayanacak şekilde inşa edilmiş bir altyapı var. | Open Subtitles | البنية التحتية التى شُيدت للسيطرة على الاوبئة حتى فى مواجهة وباء بهذا الحجم |
| Başkan ayrıca altyapı yasa tasarısını desteklemeye de hazır, Senatör. | Open Subtitles | الرئيس على استعداد أيضا لدعم برنامج البنية التحتية يا سيناتور |
| İşin acı kısmı şu ki biz, gözetlemeye dayalı bu otoriter altyapıyı yalnızca insanların reklamlara tıklaması için geliştiriyoruz. | TED | وهنا تكمن المأساة: نحن نبني هذه البنية التحتية من المراقبة الاستبدادية فقط لنحمل الناس على أن يضغطوا على الإعلانات. |
| Buna ek olarak farklı bir altyapıya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. | TED | إضافةً لذلك، أرى أننا نحتاج لنوع آخر من البنية التحتية. |
| Daha yeni ve iyi sistemler için miras kalan altyapının bulunmaması sıçrayış yapmalarını sağlayabilir. | TED | وبإمكانها تخطي غياب البنية التحتية القديمة ليحل مكانها مباشرة أفضل الأنظمة وأجددها |
| Colorado'nun altyapı için acil ihtiyacı 785 milyon doların üzerinde. | Open Subtitles | احتياجات البنية التحتية .. المطلوبة فوراً تفوق 785 مليون دولار |
| Kuvvetli bir altyapı,belediyelerin... ...hem altyapıyla hem de sosyal ihtiyaçlarla... ...başa çıkması için maliyetten tasarruf yolları sağlayabilir. | TED | مشاريع البنية التحتية الذكية يمكن أن توفر سبل توفير التكاليف للبلديات للتعامل مع البنية التحتية والحاجات الاجتماعية. |
| Artık büyük altyapı çağı sona erdi. | TED | حتى عهد البنية التحتية الكبيرة قد انتهى. |
| Diyagramdan da görebileceğiniz gibi altyapı alanı zamanla yeni bir şehirleşme alanına doğru ilerliyor. | TED | يمكنك ان ترى في الرسم التخطيطي كيف ينمو على مر الزمن من مساحة البنية التحتية الي فضاء المساحة العامة |
| Diğer büyük müzisyenlerle bilgi alışverişi yapabilecekleri, alanlar yaratan altyapı nerede? | TED | أين البنية التحتية التي تخلق مساحة لهم حتى يتمكنوا من التعاون مع موسيقيين رائعين آخرين؟ |
| Kenar mahallelere, varoşlara her neredeyseniz, altyapı götürün. | TED | جلب البنية التحتية الى الاحياء الفقيرة ، الى العشوائيات ، اينما تكون. |
| Bunu, normal altyapı yatırımları ile karşılaştırın. | TED | قارن هذا باستثمارات البنية التحتية العادية. |
| Bu rakamlar New York Şehri'ndeki altyapı rakamlarıdır. | TED | تمثل هذه الأرقام البنية التحتية لمدينة نيويورك |
| Size bir örnek daha vereyim, bu örnek Google'ın altyapı departmanından. | TED | سأذكر لكم مثالاً آخر. وهو لمجموعة البنية التحتية لشركة جوجل، |
| Amacımız bu halatı birbirine dokuyarak istiridyelerin üzerinde büyüyeceği bu yeni yumuşak altyapıyı oluşturmak. | TED | وكان لمفهوم الترابط حقا هذا الحبل الرابط وتطوير هذه البنية التحتية الجديدة اللينة للمحار لكي تنمو عليه |
| Ama basit bir altyapıyı kuracak yeteneğe ve kaynaklara dahi asla sahip olmamışlardı. | TED | لكنهم لم تكن لديهم القدرة على بناء البنية التحتية الأساسية ولا المصادر. |
| Yaptığı ilk şey altyapıya odaklanmak oldu. | TED | أول شي قام به كان التركيز على البنية التحتية. |
| Fakat bugün sonunda altyapının, üzerinde uzlaşılan ve halkın yerleştirmek istedigi birşey olduguna inanıyorum. | TED | لكن الان اعتقد ان الجميع متفق ان البنية التحتية هو شيء يجب انجازه |
| Şehrin altyapısını kontrol eden biri olunca kolay oluyordur herhalde. | Open Subtitles | هذا سهل طالما لديك شخص يسيطر .على البنية التحتية للمدينة |
| Son olarak, görebileceğiniz üzere alt yapı çok güçlü değil. | TED | وأخيرا، أعتقد أنكم تلاحظون أن البنية التحتية ليست صلبة. |
| fakat plastik konusunda geri dönüşüm altyapısına ihtiyaç var ve buna sahip değiliz. | TED | ولكن محايدة البلاستيك تستثمر في البنية التحتية لإعادة التدوير حيث لا توجد. |
| Çünkü tabiat ananın ancak bu kadar ekolojik altyapısı ve doğal sermayasi var, ötesi yok. | TED | لان الطبيعة الام لديها فقط ذلك القدر في البنية التحتية الايكولوجية وذلك القدر من راس المال الطبيعي |
| Umuyorum ama beraberce ortak bir şekilde, altyapımızı yeniden inşa edeceğiz. | Open Subtitles | كما نآمل معاً في إطار الشراكة، نستطيع إعادة بناء البنية التحتية |
| Tabii ki, ama pazarlama ve dağıtım altyapılarını kurmadan önce üretim sürecinin optimizasyonunu bitirmeliyiz. | Open Subtitles | بالطّبع، لكن قبل أن نؤسّس البنية التحتية للتسويق والتّوزيع، علينا أن ننتهي من تطوير عمليّة التّصنيع. |
| Ve şehrin altyapısının yenilenmesinde yardımcı oldu. | Open Subtitles | وساعدت في اعادة تصميم البنية التحتية للمدينة |